Katkıda Bulunanlar:
Koray Kaplıca
Simge Akkaş
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, 9 Şubat 2023 tarihinde Twitter’dan paylaştığı videolu açıklama, 23 Kasım 2022 tarihinde merkez üssü Düzce'nin Gölyaka ilçesi olan 5,9 büyüklüğündeki depremin ardından T.C. İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) hazırladığı “etki alanı” raporunu gündeme getirdi.
CHP Genel Başkanı’nın rapordan alıntılarda bulunduğu videonun ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu söz konusu rapor hakkında, “Raporu biz tespit ettirdik, talimatı ben verdirdim." açıklamasında bulundu.
23 Kasım 2022’de Düzce’nin Gölyaka ilçesinde yaşanan ve can kaybı olmadan atlatılan depremin ardından AFAD’ın hazırladığı rapor, Kahramanmaraş’ta yaşanan depremlerden üç gün önce, 3 Şubat 2023’te ilk olarak Birgün Gazetesi için Gökay Başcan’ın hazırladığı haberle gündeme geldi.
Doğruluk Payı olarak, AFAD’ın Düzce Depremi Etki Analizi Raporu’nun tam metnine ulaştık. Ulaştığımız rapor, e-devlet evrak doğrulama üzerinden doğrulanabiliyor. 

Aralık 2022’de hazırlanan AFAD raporu toplam 20 sayfa. Raporun, 23 Kasım 2022’de Düzce’de meydana gelen 5,9 Mw büyüklüğündeki depremin ardından farklı alanlarda yaşanan eksiklikleri inceleyerek, afet risklerinin çok yüksek olduğu ülkemizde afet yönetimine katkı sunması amacıyla hazırlandığı belirtilmiş.
Raporda Düzce’de gerçekleşen deprem hakkında genel bilgiler, afet çalışma grupları, Düzce İl Afet Müdahale Planı, Düzce İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP), etki analizi, paydaş değerlendirmeleri gibi birçok başlık bulunuyor.

Yardımlar ve Sorunlar

Acil Yardımlar başlığı altında Düzce’de yaşanan depremin ardından bölgeye toplamda 211.506.965 TL yardım gönderildiği aktarılmış. Kurum tarafından çadır ve yemek konularında yapılan yardımlarda sorunlar yaşandığı bildirilmiş. Raporda, çadırların farklı noktalara kurulmasının güvenlik sorunlarına sebep olduğu vurgulanırken çadırların takip ve kontrolünün sağlanamadığı, çadır kurulan alanlarda altyapı olmadığı için elektrik ve ısınma sorunlarının yaşandığı ve bazı alanlarda zemin sorunu olduğu için çadır kurulamadığı belirtiliyor. Buna bağlı olarak birçok noktada yemek dağıtımında sorunlar yaşandığına da raporda dikkat çekilmiş. Çadır dağıtımında standart bir prosedürün izlenmediği için çadırda kalan kişilerin listesinin birkaç gün sonra hazırlanabildiği ve bu belirsizliğin yemek dağııtımındaki sorunları arttırdığı da raporun çıktıları arasında. Raporda ayrıca evlerin hasarlı olmadığı bölgelerde de yersiz çadır talebi olduğu ve bu çadırların yapılan ve yapılacak yardımlardan faydalanmak isteyenler için suistimale açık hale geldiği belirtilmiş. 

AFAD Merkezinin Yeri Yanlış Seçilmiş

Rapordaki “Afet Yönetimi” alt başlığında depremin ardından koordinasyon kurulunun il AFAD Merkezi’nde toplandığı belirtilirken, Düzce İl Afet Müdahale Planı (TAMP) kapsamında il ve ilçelerde yeterli koordinasyonun sağlanamadığı aktarılmış. İlgili bölümde, “Afet gruplarının hazırlıksız olması AFAD Merkezi yerinin yanlış seçilmesi, kurumlar arası işbirliği ve koordinasyonun yetersiz kalması sağlıklı bir yönetim sürecinin önüne geçmiştir.” ifadeleri yer almış.

Afet Zarar Tespit Grubu Göreve Uygun Seçilmemiş

Depremin ardından afet müdahale planına göre, 66 kişilik afet zarar tespit grubu oluşturulduğu belirtilirken, ekibin toplanamaması sonucu kurum dışından yaklaşık 300 kişilik yeni bir ekibin oluşturulduğu ifade edilmiş. Bulgularda 66 kişilik ekibin ancak yüzde 20’sinin bu göreve uygun seçildiği, araç planlamasının yetersiz olduğu tespit edilmiş. Bununla birlikte zarar tespitinin geç başladığı, kimi konutlarda zarar görülmeden yurttaş beyanı üzerinden rapor tutulduğu kaydedilmiş. 

Afet Müdahale Planı Yeterli Seviyede Uygulanamamış

AFAD tarafından İl Afet Müdahale Planı’nın 2021 yılında güncellendiği bildirilmiş. Planın 7,2 Mw büyüklüğünde bir deprem senaryosuna göre kurgulandığı ifade edilirken, Vali başkanlığında 27 kurum amirinin bulunduğu koordinasyon kurulu oluşturulduğundan bahsedilmiş ve yöneticilerin yedeğinin belirlenmediğinin altı çizilmiş. Bunun yanı sıra TAMP’ın 5,9’luk depremde yeterli seviyede aktif olarak uygulanmadığı açıklanmış. Raporun ilgili bölümünde konuya ilişkin, “TAMP, Düzce depreminde yeterli seviyede aktif olarak uygulanmamıştır. TAMP ana planı ve operasyon planları hazırlanmış olsa da sahada bu hazırlıkların yeterli olmadığı tespit edilmiştir. Her ne kadar senaryo 7,2 Mw büyüklüğünde bir depreme göre hazırlanmış olsa da yapılan hazırlıkların büyük bir afetin müdahalesini karşılamadığı, personel araç ve diğer kaynak kapasitesinin yeterli olmadığı anlaşılmaktadır. Deprem meydana geldiğinde yaşanan karmaşa ortamının asıl kaynağı, TAMP uygulanması ile ilgili yöneticilerin tam olarak bilgilendirilmemesi, uygulayıcıların görev ve sorumlulukları tam olarak kabullenmemesinden kaynaklanmaktadır. Afet meydana gelmeden önce yapılacak farklı senaryolarla tatbikatlar kurumları ve yöneticilere afetlere müdahaleye hazırlayacaktır. Özellikle ilçelerde yapılan görüşmelerde Kaymakamlarımızın afetlere hazırlık ve müdahale konusunda bilgilendirilmedikleri görülmüştür.” ifadeleri kullanılmış.

İRAP Kapsamında Kırmızı Eylemlerin Yüzde 66’sı Tamamlanmamış

Düzce İl Afet Risk Azaltma Planı’nın (İRAP) 2021 yılında tamamlanarak yürürlüğe girdiği raporda yer alırken, şehir özelinde deprem içim 23, taşkın/sel için 28, heyelan için 10, yangın için 38 ve tüm afetler için 15 eylem olmak üzere toplamda 114 eylem belirlendiğine yer verilmiş. Düzce İRAP ’ta çalışılan afet türleri kapsamında sel –su baskını-taşkın için 15 adet, deprem için 7 adet, yangın için 1 adet olmak üzere toplam 23 adet öncelikli (kırmızı) eylem bulunduğu, Kasım 2022 dönemi için  toplam eylem gerçekleşme oranının yüzde 35,9, kırmızı eylem gerçekleşme oranının ise yüzde 34,1 olduğu açıklanmış.

Yanlış Bilgi Sorunu

Doğal afetlerin ardından sosyal medya başta olmak üzere yanlış bilgilerin yayılmasının önüne geçilmesi amacıyla resmi kurumların açıklamalarının dikkate alınması gerekiyor. AFAD’ın raporunda Düzce depreminin ardından halkın uygun olmayan kaynaklardan yanlış bilgilendirildiğinin tespit edildiği aktarılmış. Buna temel gerekçe olarak Düzce Valiliğinin bir iletişim planı hazırlamadığı gösterilmiş. Valilik tarafından sosyal medyanın aktif olarak kullanılması gerektiği ve günlük basın bildirileri yayımlanması gerektiğinin altı çizilmiş. Raporda bölgede yeni bir deprem olacağı beklentisi ve buna yönelik sosyal medyada yapılan bilim dışı paylaşımların insanlarda panik derecesini arttırdığı açıklanmış.

Raporun Altı Önerisi

20 sayfalık raporun sonuç ve öneriler bölümünde, deprem ülkesi olarak tanımlanan Türkiye için önemli noktalar bulunuyor. AFAD’ın Düzce Depremi Etki Analizi Raporu’nun altı maddelik sonuç ve öneriler kısmı şöyle: 
“1. Depremden sonra afet grupları ve kurumlar yeteri kadar hazırlıklı olmaması sebebiyle TAMP devreye alınamamıştır. TAMP uygulanamadığı için afet yönetimi kaos ve karmaşaya dönüşerek görev ve yetki karmaşasına sebep olmuştur. İletişim eksikliği sebebiyle kararlar sağlıklı alınamamıştır. Afet müdahale grupları kaynaklarını etkin şekilde yönetememesi sebebiyle müdahalede yetersiz kalınmıştır. 
2. Aslında binaların hasar almamasına rağmen bölgede bireysel çadır dağıtılmış ve mahalle düzeyinde çadır alanları kurulmuştur. Bölge halkının deprem bilincinin yetersiz olması, binalarda meydana gelen az hasarların bile korkuya sebep olması çadır taleplerini artırmış, evi ağır hasar görenlerin yanı sıra birçok noktada çadır kurulumu yapılmıştır. İnsanlar sosyal medya üzerinden bilim dışı yanlış yönlendirmiş ve bu bilgilendirme eksikliği halkın kontrol edilmesini güçleştirmiştir. 
3. Depremde bir diğer önemli nokta bina stokunun durumudur. Bölgede yapılan hasar tespit çalışmaları sonucunda 52.928 binadan 729 ağır hasarlı, 7 orta hasarlı, 62 acil yıkılacak ve 6126 bina az hasarlı olarak tespit edilmiştir. 1999 yılında iki depreminde can ve mal kayıpları yaşayan ilde hiç bina yıkımı olmamıştır. Bölgedeki yapılar z+2 imar izni bulunmaktadır. %75 oranında yapılar yenilenmiş veya güçlendirilmiştir. Düzce depremi örneği sağlam konutun ne kadar önemli olduğunu bize göstermekte, deprem riski yüksek diğer illerimiz için örnek teşkil etmektedir.
4. TAMP’ ın kurumlar tarafından benimsenmesi, doğru kaynak planlamasının yapılması, afet gruplarının senaryoya uygun hazırlıklı olması, düzenli olarak TAMP tatbikatlarının yapılması, afet seviyelerine göre müdahale senaryoları oluşturulmasının önemi daha iyi anlaşılmıştır. İllerde Valilikler koordinasyonunda haberli/habersiz tatbikatlar düzenlenmesi, koordinasyon kurulunun toplanması hazırlıkların gözden geçirilmesi afet zararlarının azaltılmasına önemli katkı sağlayacaktır.
5. 2021 yılında tamamlanarak yürürlüğe giren il afet risk azaltma planı eylemlerinin hayata geçirilmesi deprem risklerini en az seviyelere düşürecek can ve mal kayıplarını önleyecek/azaltacaktır. Özellikle kırmızı eylemlerin tamamlanması risk azaltmada önemli bir adım olacaktır. Özellikle üniversitelere bilimsel açıdan afetin müdahale dönemine yönelik daha fazla sorumluluk verilmeli, ilgili bölümlerden afet çalışma gruplarına destek olunmalı afetle ilgili bilimsel açılımlar yapılmalıdır.
6. Deprem riski yüksek olan İllerimizde Düzce örneğinde olduğu gibi konut stokunun dirençli hale getirilmesi ile can ve mal kayıpları önleyecektir. Afet öncesi İRAP’ın uygulanması riskleri azaltacak, afet sonrası TAMP ın etkin şekilde uygulanması kayıpların azaltılmasını sağlayacaktır. Afete dirençli Türkiye için afet öncesi, sırası ve sonrasına yönelik bütüncül bir yaklaşımla hem kurumlarımızı hem de vatandaşlarımızı hazır hale getirmeliyiz.”
Raporun temininde yardımcı olan gazeteci Gökay Başcan’a teşekkür ederiz.