İddia şöyle;

Bir X hesabı tarafından 10 Şubat 2024 tarihinde yapılan paylaşımda bir çalışmanın sosyal medyada anonim hesap kullanan kişilerin ruhsal sorunları olabileceğini gösterdiği iddia edildi.

İddia YANLIŞ
→ Central China Normal Üniversitesi’nde çalışan araştırmacılar tarafından yapılan çalışma hesapların anonimliğiyle ilgili değil. 
→ Çalışmada sosyal medyayı aktif ve pasif kullanan kullanıcılar arasında bir ayrım yapılarak onların sosyal anksiyete ve özgüven gibi konularla ilişkisi araştırılmış.
→ Çin’de 571 kişiyle gerçekleştirilen çalışma sonucunda deneyime açıklığın bir göstergesi olarak sosyal medyanın daha aktif kullanımının sosyal anksiyeteyle negatif ilişkisi olduğu saptanmış. 
Araştırma İnternet Çağında Sosyal Anksiyete ve Deneyime Açıklık İlişkisini Ele Alıyor
Genel haber paylaşımı yapan sosyal medya hesaplarının sık paylaştığı içeriklerden biri de “ilginç” bulguları olan makaleler. Fakat bu tür paylaşımlar sosyal medyanın etkileşim mekaniği çerçevesinde sıklıkla bağlamdan koparma, karmaşık sonuçları aşırı basitleştirme ve yanlış yorumlanma gibi sorunlardan muzdarip olabiliyor. Karmaşık bilimsel konuları genel okuyucu için anlaşılır hale getirmeye çalışmak zor bir uğraş olsa da çalışmadaki önemli detayların göz ardı edilmesi ve yanıltıcı başlıkların kullanılması genel yanılgılara ve yanlış yönlendirmeli paylaşımlara sebep olabilir. 
Söz konusu paylaşım da Central China Normal Üniversitesi’ni kaynak göstererek bir çalışmanın sosyal medyada anonim hesap kullanıcılarının ruhsal sorunları olabileceği bulgusuna ulaştığı iddiasıyla dolaşıma girdi. Anonim hesap, kullanıcının gerçek adı yerine takma ismini kullandığı hesaplara verilen bir isim. Üniversite ve iddia ile ilgili anahtar kelimelerle araştırma yapıldığında bu konuyla ilgili Aralık 2023 tarihli bir habere ulaşılabiliyor. Bu haber üzerinden de bahsi geçen çalışmaya ulaşmak mümkün. Makalenin başlığı “The relationship between openness and social anxiety: the chain mediating roles of social networking site use and self-evaluation”. Central China Normal Üniversitesi’nden Gong ve çalışma arkadaşları tarafından yapılan çalışma Kasım 2023’te BMC Psychology adlı açık erişimli akademik bir dergide yayınlanmış. 
Sosyal ağ platformlarına odaklanan çalışma, sosyal anksiyete ve açıklık ilişkisini sorguluyor. Yazarlar, internetle birlikte sosyal etkileşimin değişmesinin sosyal anksiyeteye yaklaşımı da değiştirerek yeni sorgulamak getirdiği belirtiyor. Ayrıca açıklığın daha önceki çalışmaların göz önünde bulundurmadığı biçimde sosyal anksiyete gelişiminde önemli bir rol oynadığı dile getiriliyor. Çalışmada açıklık, yeni maceralara atılma isteği, yeni şeylere olan merak ve çeşitliliğe duyulan ihtiyaç gibi terimlerle açıklanmış.
Çalışma yüksek seviyede açıklığa sahip bireylerin sosyal medyayı daha aktif kullandıkları, daha düşük seviyede açıklığa sahiplerinse daha pasif olarak sosyal medyayı kullandıklarını dile getiriyor. Açıklığı yüksek, aktif kullanıcılar enformasyon yaratımına katkıda bulunan kimseler olarak görülürken, daha pasif kullanıcılar daha çok iletişimden yoksun olarak enformasyonu arayan insanlar olarak görülüyor. Çin’in Shanxi ve Hubei eyaletlerinden 571 kişiyle gerçekleştirilen çalışma sonucunda internetin yarattığı sosyallikle beraber daha önce sosyal anksiyeteyle ilişkilendirmeyen özelliklerin daha da önemli rol oynadığı belirtiliyor. Çalışma açıklığın sosyal anksiyeteyle ilişkili olduğu hipotezinden yola çıkıyor ve bulgular bunu doğrular nitelikte. Araştırmada sosyal medyayı daha pasif kullanan kişilerin daha irrasyonel düşünceler geliştirdikleri söyleniyor. Ayrıca aktif ve pasif sosyal medya kullanımı arasında özgüven açısından da farklılıklar olduğunu ifade ediliyor. Sonuç olarak çalışma hesabın anonimliğinden çok aktif veya pasif kullanımının sosyal anksiyeteyle ilişkisini sorguluyor. 
Paylaşımdaki sözü edilen çalışmanın sosyal medyada anonim hesap kullanan kişilerin ruhsal sorunları olabileceğini gösterdiği iddiası yanlış. 

Sonuç olarak;

Sosyal medyada anonim hesap kullananların ruhsal sorunları olabileceği iddiası yanlış