3 Aralık günü, Birleşmiş Milletler’in 1992 yılındaki önerisi üzerine “Uluslararası Engelliler Günü” olarak kabul edildi. Bu özel gün ile engelli şahısların karşılaştığı sorunlar hakkında toplumsal bilincin arttırılması hedeflenirken, engellilerin onurlu bir yaşam ve refaha erişim haklarına vurgu yapılmaktadır. Kuşkusuz ekonomik anlamda kendine yeterliliğe sahip olmak ve bunun sağlanamadığı durumlarda devlet desteği, söz konusu hakların temin edilmesi için son derece önemlidir. Bu önemli gün vesilesiyle Türkiye’de engellilerin yoksulluk ve istihdam edilme durumları ile ilgili verileri inceledik.
Hem Engelli, Hem de Yoksul Olmak
Engelli olmak, gündelik hayatta baş edilmesi gereken onlarca fiziksel zorluğun yanı sıra, toplumsal ve ekonomik şartlarla daha çetin bir yüzleşmeyi de beraberinde getiriyor. BM verileri, tüm dünyadaki 650 milyon engelli nüfusun %80’inin gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerde yaşadığını belirtiyor. Eurostat’ın 2013 verileri ise AB’deki engelli nüfusun %30’unun yoksullukla baş etmek zorunda olduğunu gösteriyor. Engelli nüfusunun %63,7’si yoksul olan Bulgaristan bu alanda AB’nin en kötü durumdaki ülkesi.
Türkiye için ise engelli nüfusu içindeki yoksul oranı ile ilgili resmi bir istatistik yok. Ancak 65 yaş üzeri hiçbir sosyal güvencesi olmayan yaşlılara, engellilik derecesi yüksek olduğu ya da Türkiye İş Kurumu tarafından işe yerleştirilemediği için çalışamayan engellilere ve onlara muhtaç yakınlarına verilen “engelli ve yaşlı maaşı” ile ilgili istatistikler Türkiye’de engellilerin yoksulluk durumu hakkında fikir verecektir.
2011 Nüfus ve Konut Araştırması sonuçlarına göre, yaşlılıkta gözlemlenen zorluklar da dahil olmak üzere, Türkiye’de en az bir engeli olan kişi sayısı 4 milyon 832 bin 841’dir. Bu da 2011 yılında toplam nüfusun %6,6’sına tekabül ediyordu. Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü verilerine göre 2016 yılında engelli ve yaşlı maaşından faydalanan kişi sayısı 1 milyon 335 bin 262’dir. 2016 yılı için Türkiye nüfusunun 80 milyon olduğu hesaba katıldığında ve 2011 yılındaki gibi nüfusun %6,6’sının en az bir engeli olduğu varsayıldığında toplam engelli şahıs sayısının 5 milyon 200 bin civarında olduğu kabul edilebilir. Bu durumda Türkiye’de yardıma muhtaç olan, yani yoksul kabul edilebilecek engelli ve yaşlıların toplam engelliler içindeki oranı %25,6 civarında olmalı.

Engelli Kotasından Yapılan İşe Yerleştirmeler Son Yıllarda Azaldı
Engelli şahısların çalışma hayatında istismar edilmesinin önüne geçilmesi amacıyla çeşitli düzenlemeler bulunuyor. Örneğin, İş Kanunu’na göre elliden fazla çalışana sahip özel sektör işletmelerinin çalışanlarının en az %3’ünün engelli olması gerekiyor. Kanuna göre kamu sektöründe ise engelli kontenjanı en az %4 olmalıdır. Kanuni düzenlemelerin varlığına rağmen, Türkiye’de iş arayan engelli şahıs sayısı son yıllarda artarken, yeni iş olanakları azalıyor.
Türkiye İş Kurumu tarafından işe yerleştiren engelli işçi sayısı, ağırlıklı olarak özel sektörde olmak üzere 2011 yılına kadar büyük sayılara ulaştı. 2003 yılında kamu ve özel sektörde işe yerleştirilen işçi sayısı 12.481’ken 2011’de bu sayı 38.349’a kadar çıktı. Ancak bu tarihten itibaren engelli işçiler için sağlanan istihdam oranları önemli ölçüde azaldı. 2016 yılında yeni istihdam edilen engelli işçi sayısı 15 bin 31’e kadar düştü. 2017’nin ilk altı ayındaki engelli istihdam sayısı ise 6 bin 242 olarak gerçekleşti.

Engelli istihdamında rekor bir başarı yakalanan 2011 yılında toplam 35 bin 151 kişi iş başvurusunda bulunurken, işe yerleştirilen kişi sayısı talebin üzerinde, 38 bin 349 kişi oldu. Bir başka ifadeyle 2011’de engelli iş başvurularında işe yerleştirme oranı %109 seviyesindeydi. Ancak 2016 yılında bu kez ters bir rekor kırıldı ve %18,9’luk yerleştirme oranıyla son 15 yılın en kötü senesi oldu. 2017’nin ilk altı ayında ise, genel işsizlikteki artışa paralel olarak engelli istihdamı da düşüşe devam ederek %12,2 seviyesine indi.