Bu yazı Nature’da yayımlanan “Thousands of scientists are cutting back on Twitter, seeding angst and uncertainty” isimli makaleden derlenmiştir.
28 Ekim 2022'de Twitter, Elon Musk tarafından satın alındı ve bu satın alma sonrasında popüler sosyal medya platformunda sık sık değişikliklere tanık olduk.
Girişimci Elon Musk'ın Ekim 2022'de kontrolü ele almasından bu yana, Twitter'a bir dizi genellikle popüler olmayan değişiklik oldu. Bu değişiklikler, içerik denetimini azaltmayı, 'mavi tik' doğrulama sistemini bırakarak ücretli üyelere ekstra ayrıcalıklar tanıyan bir sistemle değiştirmeyi, araştırma için verilere erişim için para talep etmeyi, kullanıcıların görebileceği tweet sayısını sınırlamayı ve platformun adını ve tanıdık logosunu aniden 'X' olarak değiştirmeyi de içeriyor. Bu değişiklikler birçok kullanıcının platformu kullanma alışkanlıklarını kökten değiştirdi. Son yıllarda platformda görünür olan bilim insanları da bu değişikliklerden rahatsız olan grupların başında geliyor.
Bilim İnsanlarının Tepkisi
16 Ağustos 2023 tarihinde Nature dergisinde, bilim insanlarının Twitter'ı terk etme eğiliminde oldukları ve platformda endişe yaratan bir ortamın oluşabileceği konusunda bir makale yayınlandı. Araştırma kapsamında 170 bin bilim insanına neden Twitter'ı terk ettiklerini sormak için bir anket gönderildi. Ankete katılan 9,200 bilim insanının yarısından fazlası, son altı ay içinde Twitter olarak bilinen platformu daha az kullandıklarını ve %7'sinden azının ise platformu tamamen terk ettiğini bildirdi. Ankete katılan bilim insanlarının %46'sı ise Mastodon, Bluesky, Threads ve TikTok gibi diğer sosyal medya platformlarına katıldıklarını belirtti.
Bilim İnsanları Neden Twitter Kullanmayı Bırakıyor?
Nature dergisi, bilim insanlarına son altı ay içinde Twitter kullanımlarını değiştirip değiştirmediğini ve bu değişikliklerin nedenlerini sordu. Cevap veren bilim insanları, genellikle değişen yönetim altında Twitter'daki etkinliklerini önemli ölçüde azalttıklarını veya azaltmayı planladıklarını belirtirken bunun temel nedenini Elon Musk'ın platformu yönetmesi olarak gösterdiler. Özellikle, bilim insanları sahte hesapların, trollerin ve nefret söyleminin artışını vurguladılar.
Araştırmacılar, Elon Musk'ın kamuya açık açıklamalarına rağmen, görevi devraldıktan sonra nefret söyleminin arttığını tespit etti. Örneğin, Hollanda'daki Amsterdam Üniversitesi'nde çevre bilimcisi olan Ziga Malek, Twitter paylaşımlarında bilim inkarını ve ırkçılığı benimseyen birçok "tuhaf" aşırı sağ siyasi hesabın ortaya çıkmaya başladığını belirtti.
Nereye Gidiyorlar?
Ankete katılan bilim insanları, Twitter'a alternatif olarak tercih ettikleri platformun Mastodon olduğunu belirtti. Hollanda'daki Leiden Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Çalışmaları Merkezi'nde bilgi bilimcisi olarak görev yapan Rodrigo Costas, Mastodon ve Twitter arasında yapılan karşılaştırmada, Mastodon'un daha iyi topluluk denetimi sunma yeteneğine sahip olduğunu vurguladı. Mastodon, piyasada yaklaşık yedi yıldır bulunmasına rağmen küçük bir kullanıcı tabanına sahip. Ankete katılan katılımcılar arasında, alternatif hesap açtıkları ikinci en popüler platformun Linkedin olduğunu belirttiler. Üçüncü sırada ise Meta tarafından sahip olunan Instagram yer aldı. Ayrıca, Twitter'a alternatif olarak sunulan Threads platformu, anketin başlatılmasından sadece birkaç gün sonra piyasaya sürüldü ve yaklaşık bin bilim insanı Threads hesabı açtıklarını ifade ederek Twitter'a alternatif olarak en popüler dördüncü platform haline geldi.
Ne olacak?
Eski adıyla Twitter olarak bilinen X platformunun, kullanıcılar tarafından tekrar çekici hale getirilip getirilemeyeceği veya başka bir sosyal medya platformunun X'e benzer olup olamayacağı belirsizliğini koruyor. Bilim insanları özellikle konferanslara katılmak için sınırlı bütçeleri olanlar veya ağ oluşturarak kariyerlerini geliştirmek isteyenler için Twitter'ı kullanıyor. Bu bağlamda, bilim insanlarının Twitter'daki kullanımlarını azaltmaları zor olabilir. Ancak, Avustralya Ulusal Üniversitesi'nde eğitim ve teknoloji araştırmacısı olan Inger Mewburn, Twitter'ın kaybının bilimsel girişimlere zarar verici bir etkisi olmadığını belirtiyor, çünkü bilimin sosyal medyaya aşırı derecede bağımlı hale gelmediğini vurguluyor.
İngiltere'deki Manchester Eğitim Enstitüsü'nde dijital sosyolog olarak görev yapan Mark Carrigan, sosyal medyanın akademik ünlülerin başarılı olduğu bir ortam yarattığını savunuyor. X yani Twitter'ın mevcut durumuyla, geleneksel ağ kuruluşlarının bunu bir fırsata dönüştürmesi gerektiğini düşünüyor. Carrigan, profesyonel dernekler, topluluklar, çalışma grupları, araştırma ağları, araştırma merkezleri ve laboratuvarların kendi ağlarını düzenleme ve destekleme sorumluluğunu taşıması gerektiğini ifade ediyor. Dijital sosyolog aynı zamanda, bildiğimiz Twitter'ın artık öldüğüne %99 inandığını ve akademisyenlerin bu gerçeği ne kadar erken kabul ederlerse, bu sorunlara daha iyi çözümler bulabileceklerini vurguluyor.