Bir Instagram gönderisinde, 1944 yılında Fransa’nın Alman işgalinden kurtuluşunun ardından 20 binden fazla Fransız kadının Alman askerlerle ilişkiye girdikleri gerekçesiyle halka açık bir şekilde saçlarının kazıtıldığı ve sokaklarda çıplak dolaştırıldıkları iddia edildi.
Paylaşım 69 bin beğeni almış.
1944 sonrası Fransa’da, Alman askerleriyle ilişki kurduğu düşünülen binlerce kadının saçları halkın önünde kazıtıldı. Bu kadınlar tarihe “les tondues” (tıraş edilenler) olarak geçti. Olaylara dair resmi kayıtlar bulunsa da tam sayı bilinmiyor; bazı kaynaklar binlerden, bazıları ise on binlerden söz ediyor.
Kaynaklara göre saç kazıtma yaygındı ve çoğu zaman kalabalık önünde gerçekleşiyordu. Bu cezalara bazen teşhir, dövülme ya da çıplak bırakma da eşlik ediyordu.
Görüntülerde saçları kesilen kadınlar ise Fransa’da değil, savaş sonrası Hollanda’da kayda alınmış.
Savaş Sonrası Fransa’da Almanlarla İş Birliği Yapan Kadınların Saçları Kazıtılmış
Sosyal medyada tarihî olaylara dair çarpıcı iddialar sıkça bağlamından koparılarak dolaşıma giriyor. Özellikle eski fotoğraf ve videolar, sansasyonel anlatılarla birleştirilerek abartılı içeriklere dönüşüyor. Kullanıcıların dikkat çekme ve etkileşim motivasyonuyla paylaştığı bu içerikler, kısa sürede geniş kitlelere ulaşıyor ve karmaşık tarihsel gerçekler basitleştirilmiş ya da çarpıtılmış şekilde aktarılıyor.
Paylaşımda 1944 yılında Nazi Almanyası işgalinden kurtulan Fransa’da, Alman askerleriyle ilişkiye girdikleri ve iş birliği yaptıkları gerekçesiyle 20 bin kadının halka açık bir şekilde saçları kazıtıldığı ve kamusal alanda çıplak bir şekilde dolaştırıldığı iddia ediliyor.
Paylaşımdaki videodan alınan ekran görüntüleri arama motorlarının tersine görsel aracı kullanılarak araştırıldığında benzer sosyal medya paylaşımları dışında bir sonuca ulaşılamıyor. “Savaşta saçları kesilen kadınlar” kelimeleri arama motorlarında aratıldığında, Vikipedi’de “yatay işbirliği” (horizontal collaboration) başlığı ile karşılaşılıyor. Bu başlıkta yer alan “femmes tondues” (saçı kesilmiş kadınlar) kavramı üzerinden Youtube platformunda araştırma yapıldığında ise, 2. Dünya Savaşı sonrasında kaydedilen siyah-beyaz ve sonradan renklendirilmiş birçok içeriğe rastlanıyor.
Youtube’da yer alan videolar incelendiğinde, iddiada yer alan görüntüler bulunuyor. Ancak söz konusu görüntülerin Fransa’dan değil, savaş sonrası Hollanda’dan olduğu anlaşılıyor. Vivid History adlı kanalın tarihi görüntüleri renklendirerek yeniden sunduğu “The Netherlands Celebrating Liberation after WW2” başlıklı videoda, iddiada yer alan görüntülerden ilk saniyelerde karşılaşılan saçı kesilen kadına ait görüntüler bulunabilir.
Paste Embed Code for AMP
Hollanda merkezli RTV Oost kanalının paylaştığı bir diğer videonun 2:39. saniyesinde ve 7:23. saniyesinde iddiada saçı kesilen kadınlardan birine ait görüntüler bulunuyor.
Paste Embed Code for AMP
Konuyla ilgili anahtar kelimeler kullanılarak uluslararası medya araştırıldığında; Le Monde, Time, ABC ve La Vanguardia kaynaklı haber ve köşe yazılarına ulaşılıyor. Akademik kaynaklar tarandığında da konuyla ilgili yazılan tezler bulunabilir. Akademi ve medya kaynaklarının yanında Birleşik Krallık’ta yer alan Imperial War Museum’un sitesinde de konuyla ilgili bir makaleye ve müzenin Youtube kanalında yayımladığı videoya ulaşılıyor.
Paste Embed Code for AMP
Bulunan kaynaklardaki bilgiler toparlandığında, çoğunlukla Fransa’da ve Hollanda’da olmak üzere sayıları 15 bin ile 23 bin ile değişen ve Almanlarla iş birliği ve ilişki içerisinde olan kadınların saçlarının kazındığı, kalabalık gruplar önünde teşhir edildiği ve yüzlerine veya vücutlarına hakaret yazıları ile Nazi sembolü işaretlendiği anlaşılıyor.
“Les Tondues” Hadisesi: Saç Kazıtma Cezaları
İkinci Dünya Savaşı’nın ardından Fransa’da yaşanan en çarpıcı toplumsal olaylardan biri, “les tondues” olarak anılan kadınların başlarına gelenlerdi. Alman işgali sırasında askerlerle ilişkiye girdikleri ya da işbirlikçilik yaptıkları öne sürülen kadınların saçları, işgalin hemen sonrasında kalabalıkların önünde kazıtıldı. Bu uygulama, yalnızca “hainleri” cezalandırma değil, aynı zamanda toplumun işgal yıllarındaki öfkesini dışa vurma biçimiydi. Robert Capa’nın 1944’te Chartres’te çektiği ünlü fotoğraf, bu olayın sembolü haline geldi.
Tarihçiler, “les tondues” hadisesini yalnızca bir işbirlikçilik meselesi değil, aynı zamanda kadın bedeninin savaş sonrası intikamın sembolü haline getirildiği bir toplumsal travma olarak değerlendiriyor.
Benzer pratikler aslında daha eski dönemlere kadar uzanıyor. Ortaçağ Avrupa’sında zina, fahişelik veya toplumsal normlara aykırı davranışlarla suçlanan kadınların saçları kazıtılarak utandırılması sık görülen bir cezaydı. Saç, kadınlık ve onurun sembolü olarak görülüyor; dolayısıyla saçın kesilmesi toplumsal bir damgalama işlevi görüyordu. Modern dönemde de yalnızca Fransa değil, Hollanda, Belçika, Norveç gibi Nazi işgalini yaşamış diğer ülkelerde de işgal sonrası benzer cezalandırma pratiklerine rastlandı. Bu nedenle “les tondues”, hem uzun bir tarihsel geleneğin son halkası hem de 20. yüzyıldaki savaş travmasının özgün bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
Sonuç olarak;
Görüntülerin Fransa'da 2. Dünya Savaşı sonrası saçları kesilerek cezalandırılan kadınları gösterdiği iddiası kısmen yanlış.