Aytunç Altındal’ın Kemalistlerin %90’ının Hazar, Polonya, Bulgaristan veya Selanik Yahudisi Olduğunu Söylediği İddiası Doğru mu?

Televizyon programlarında yorum yapan, güncel siyaset ya da tarihle ilgili kitaplar kaleme alan popüler yazarlar bazen ilginç ifadelerle anılabiliyor. Özellikle sosyal medyada paylaşılan sözlerin bir kısmı gerçekten ilgili yazara/yorumcuya ait olsa da bir kısmı da hiçbir kaynağa dayanmayan ifadelerden oluşuyor. Özellikle sansasyonel veya komplo iması taşıyan sözler, sosyal medyada ilgi çekici bulunarak hızla yayılıyor. Ancak bu durum, doğruluğu kontrol edilmemiş ifadelerin kamuoyunda gerçekmiş gibi kabul edilmesine ve yanlış bilginin hızla dolaşıma girmesine neden olabiliyor.

İlgili Instagram gönderisinde yer alan iddia da benzer nitelikte ve Aytunç Altındal'a atfedilen bir söz ile ilgili. Altındal’ın “Kemalistlerin %90’ı Hazar, Polonya, Bulgaristan veya Selanik Yahudisidir” dediği iddia edilmiş. Öncelikle, Aytunç Altındal (gerçek ismi Osman Aytun Altındal, ö. 2013) gazeteci, araştırmacı ve komplo teorilerine olan desteğiyle bilinen bir yazardı. Dinler, felsefe, ezoterik ve gizli örgütler gibi konularda birçok makale ve kitap yazmış; yazılarında ve televizyon programlarında ağırlıklı olarak dinler tarihi, ezoterizm, gizli örgütler, masonluk, Vatikan, uluslararası ilişkiler ve Batı'nın ideolojik yapıları üzerine odaklanmıştı. Batı dünyasının siyasi ve kültürel kurumlarının ardında “görünmeyen güçler” olduğu görüşünü savunurdu. Konuşmalarında sürekli Katolikliğin, Avrupa siyasetindeki gizli etkilerine ve Vatikan’ın diplomatik gücüne dikkat çekerdi. Türkiye’nin bu sistemler tarafından yönlendirildiğini öne süren teoriler geliştirmişti. 

Komplo teorisyeni olması nedeniyle de kullancılar ona ait olduğu iddia edilen veya ona atfedilen ifadeleri sorgulamadan kabul etme eğiliminde. Ancak iddiada geçen Kemalistlerin %90’ının Hazar, Polonya, Bulgaristan veya Selanik Yahudisi olduğu  ifadesini kullandığında dair hiçbir kanıt bulunmuyor. 

İlk olarak, Aytunç Altındal’ın yayımlanmış tüm kitapları tarandığında bu ifadeye rastlanmıyor. Devlet ve Kimlik, Vatikan ve Tapınak Şövalyeleri, Gül ve Haç Kardeşliği, Haşhaş ve Emperyalizm, Kültür Kiloyla Satılmaz ve Dünün Belgeleriyle Yarının Tarihi gibi eserleri incelendiğinde, Kemalistleri hedef alan bu tür etnik ve dini içerikli genellemelerin hiçbirine yer verilmediği görülüyor. Altındal bu kitaplarında genellikle Vatikan, masonluk, ezoterik yapılanmalar ve Batı merkezli küresel sistem eleştirilerine odaklanıyor. Örneğin Vatikan ve Tapınak Şövalyeleri adlı kitabında, Batı Hristiyanlığının siyasal mekanizmalar üzerindeki tarihsel etkisini incelerken Vatikan’ın modern devlet yapıları içindeki görünmeyen gücünü detaylı biçimde ele alıyor. Gül ve Haç Kardeşliği adlı kitabında ise Avrupa Birliği'nin oluşumunu masonik ve ezoterik yapılarla ilişkilendirerek, bu yapıların Türkiye üzerindeki etkilerini sorguluyor. Ancak bu gibi eleştirilerde dahi belirli bir siyasal kesimi doğrudan etnik veya dini kimlikler üzerinden hedef aldığına dair bir örneğe rastlanmıyor.

İkinci adımda, Altındal’ın televizyon programlarında yaptığı açıklamalar, gazete ve dergilere verdiği röportajlar gözden geçirilebilir. Bunlar incelendiğinde de bu ifadeye dair herhangi bir kayda ulaşılamıyor. Örneğin, Altındal’ın 2010 yılında, Habertürk’te yayınlanan bir programa katıldığı ve program boyunca masonluk, Vatikan ve Batı'daki ezoterik yapılar üzerine konuştuğu bir yayın bulunuyor. Bu yayında Altındal, Batı’daki gizli yapıları eleştirirken Kemalist hareketle ilgili yukarıda iddia edilen türde hiçbir etnik ya da dini atıfta bulunmamış. Ayrıca dijital basın arşivlerinde ve akademik veri tabanlarında da bu sözün ona ait olduğuna dair herhangi bir güvenilir atıf bulunmuyor. 

Ancak Altındal, Mustafa Kemal Atatürk'ün mason olduğu yönünde çeşitli iddialarda bulunmuş. Bu iddialarını desteklemek için ise Atatürk'ün yazdığı Geometri kitabını ve masonlukla ilişkilendirilen bazı kaynakları referans göstermiş. Altındal, masonlukta geometrinin önemli bir sembol olduğunu ve Atatürk'ün bu konudaki ilgisinin masonlukla bağlantılı olabileceğini ileri sürmüş. Ayrıca, Jürgen Holtorf'un Die Logen der Freimaurer adlı kitabında, masonlar listesinde Atatürk'ün de adının yer aldığını belirtmiş. Bu iddialarına dayanarak, ilgili gönderide yer alan ifadenin de Altındal’a ait olduğu düşülse de bütün taramalar kendisinin böyle bir cümle kurmadığını gösteriyor.

Son olarak bu iddia, doğruluk kontrolü platformu Malumatfuruş tarafından da incelenmiş. Analizde, Altındal’ın böyle bir söz söylediğine dair hiçbir somut delil bulunamadığı sonucuna varılmış.