“Büyük Sahne, Büyük Güçler” Beyoncé Hakkındaki Komplo Teorileri Ne Söylüyor?

2 Şubat 2025 günü 67. Grammy Ödülleri her zamanki ihtişamıyla sahiplerini buldu ve yine adından çokça söz ettirdi. Grammy Ödülleri, 1958 yılında Amerikan Kayıt Akademisi tarafından müzik dünyasındaki sanatsal ve teknik başarıları ödüllendirmek amacıyla verilmeye başlanan prestijli bir ödül. Farklı müzik türlerini kapsayan ödüller, yılın albümü, en iyi yeni sanatçı ve en iyi şarkı gibi birçok kategoride dağıtılıyor. Elbette Grammy’de her yıl bunlardan çok daha fazlası konuşuluyor.

Ünlülerin kıyafetlerinden ödül verilen sanatçılara kadar her yıl çeşitli boyutlarıyla gündem olan Grammy, bu yıl da Beyoncé ile ilgili komplo teorileriyle gündemde. Ödül töreninin ardından sosyal medyada Beyoncé ile ilgili çok çeşitli komplo teorileri yeniden yükselişe geçti. 

Babası müzik yapımcısı, annesi moda tasarımcısı olan Beyoncé Giselle Knowles-Carter, 1981’de ABD’nin Houston, Teksas kentinde doğan ve çocukluğundan itibaren sahneye adım atan bir sanatçı. Destiny’s Child adlı grubun solisti olarak ün kazandıktan sonra solo kariyerine geçen Beyoncé yıllar içinde dünya müzik piyasasına adını altın harflerle yazdırdı. “Crazy in Love”, “Single Ladies” ve “Formation” gibi hit parçalarıyla pop, R&B ve hip-hop türlerini ustalıkla harmanladı. Grammy ödülleriyle rekorlar kırdı, müzik ve moda dünyasına yön verdi, aynı zamanda sinema ve iş dünyasında da kendini kanıtladı. 

Beyoncé’nin yıllar içinde yaşadığı bu yükseliş ve 2008’de evlendiği Jaz-Z ile müzik piyasasında edindikleri sarsılmaz konum ise bu ikilinin “küresel güçlere hizmet etmelerinin” karşılığında yerlerini sağlamlaştırdığı gibi daha büyük komplo teorilerine bağlandı. Ancak Beyoncé özelinde yayılan teoriler bununla da sınırlı kalmadı.

“Thank you, Beyoncé” (teşekkürler, Beyoncé) akımının ilk tohumları aslında 2009 yılında Taylor Swift’in MTV Video Music Awards sahnesinde yaşadığı olayla atıldı. Taylor Swift, “You Belong With Me” şarkısı ile En İyi Kadın Video ödülünü almak için sahneye çıkıp konuşmasını yaptığı sırada Kanye West aniden sahneye fırlayıp mikrofonu elinden alarak Beyoncé’nin “Single Ladies” klibinin tüm zamanların en iyi videolarından biri olduğunu söyledi. Böylece ödül törenlerinde Beyoncé’ye teşekkür etme furyası başlamış oldu.

Adele, 2017 Grammy Ödülleri’nde Yılın Albümü ödülünü kazandığında, ödülün asıl sahibi olarak Beyoncé’yi gördüğünü söyleyerek bu akımı daha da ileri götürdü. Aynı şekilde Lizzo, 2022 BET Ödülleri’nde ödülünü alırken Beyoncé’nin kariyerini ve ilham verici etkisini vurguladı. Harry Styles, 2023 BRIT Awards’ta “Bu ödülü bana kazandıran herkese, özellikle de Beyoncé’ye teşekkürler” diyerek akıma katıldı. Bu teşekkür dalgası, Beyoncé’nin sektördeki devasa etkisinin bir göstergesi olarak yorumlanırken, bazıları için onun onayını almanın ya da en azından ona şükran sunmanın müzik dünyasında kalıcılığın garantisi olduğu yönünde bir teori ortaya çıktı. Bu teoriye göre Beyoncé’ye teşekkür etmek, endüstrinin güçlü isimleriyle aynı hizaya gelmek anlamına geliyor.

Beyoncé ile ilgili teorilerin diğer kısımları ise “teşekkür etmek” kadar masum değil. Beyoncé’nin sektördeki gücünün sınırlarını abartarak Beyoncé’nin yükselen bazı ünlülerin ölümlerinden sorumlu olduğunu iddia edenler dahi var. Öyle ki J. Cole’un She Knows şarkısının bu ölümlerden ve Beyoncé’nin sınırsız gücünden bahseden şifrelerle dolu olduğu da iddialar arasında. Şarkıda Aaliyah, Left Eye ve Michael Jackson’ın ölümlerine dolaylı göndermeler yaptığı iddiaları mevcut. İşte şarkının bu müzisyenlerin ölümü ile ilgili sözleri:

Only bad thing 'bout a star is they burn up 

[Bir yıldızla ilgili tek kötü şey, yanıp kül olmasıdır.]

Rest in peace to Aaliyah. 

[Huzur içinde uyu Aaliyah.]

Rest in peace to Left Eye.

[Huzur içinde uyu Left Eye.]

Michael Jackson, I'll see ya, 

[Michael Jackson, seni göreceğim,]

Just as soon as I die.

[Öldüğümde.]

Bu sanatçıların her biri, kariyerlerinin zirvesindeyken beklenmedik bir şekilde hayatlarını kaybetmişlerdi. Örneğin Aaliyah, 25 Ağustos 2001'de Bahamalar'da bir uçak kazasında hayatını kaybetti. Uçak, kalkıştan kısa bir süre sonra düştmüş ve Aaliyah dahil dokuz kişi yaşamını yitirdi. Soruşturma sonucunda, uçağın kapasitesinden fazla yüklü olduğu ve pilotun uçuş için yeterli niteliklere sahip olmadığı belirlenmişti. Bazı iddialar, kazanın kasıtlı olarak planlandığını ve Aaliyah'ın yükselen kariyerinin Beyoncé gibi diğer sanatçılarla rekabet oluşturduğu ve bu nedenle ortadan kaldırıldığı yönünde spekülasyonlar mevcut.

Lisa "Left Eye" Lopes ise TLC grubunun bir üyesi olarak tanınan Amerikalı şarkıcı ve rapçi. 25 Nisan 2002'de Honduras'ta geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti. Kaza sırasında kullandığı aracın kontrolünü kaybederek yoldan çıktı. Lopes’in ölümünden birkaç hafta önce ise asistanının kullandığı araç, yola aniden çıkan bir çocuğa çarpmış ve çocuk hayatını kaybetmişti. Lopes, bu olayın ardından kendisini takip eden bir ruhun varlığından bahsetmiş ve çocuğun soyadının kendi soyadıyla aynı olmasını manidar bulmuştu. Bu durum, onun ölümüne dair mistik teorilerin ortaya atılmasına neden oldu. Bazı komplo teorileri de Lopes'in ölümünün ardında müzik endüstrisindeki çıkar çatışmalarının olabileceğini öne sürmüştü. Bu trajik ölümden sonra grubun kariyeri sona erdi. Aynı dönemlerde Beyoncé’nin grubu Destiny’s Child’ın yükselişe geçmesi ise bu teorinin savunucularının en büyük kanıtı olmuştu.

Son olarak Michael Jackson, 25 Haziran 2009'da Los Angeles'taki evinde akut propofol ve benzodiazepin zehirlenmesi sonucu hayatını kaybetmişti. Kişisel doktoru Dr. Conrad Murray, Jackson'a uyuması için bu ilaçları vermiş ve ölümüne neden olmuş ve kasıtsız adam öldürme suçundan dört yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Jackson'ın ölümü, dünya genelinde büyük bir üzüntü ve şok yaratınca bazı hayranları onun ölmediğine, medyadan kaçmak için ölümünü sahte olarak planladığına inanmıştı. Ayrıca, Jackson'ın ölümünden bir gün önce arkadaşı Dieter Wiesner ile yaptığı telefon görüşmesinde, "Benden kurtulmak istiyorlar. Beni burada istemiyorlar artık!" gibi ifadeler kullandığı iddiaları, ölümünün ardında daha büyük komploların olabileceği spekülasyonlarına yol açtı. Jackson'ın ölümünün, Beyoncé gibi sanatçıların yükselişine zemin hazırlamak amacıyla planlandığı da bu iddialardan bazıları. Son olarak, Beyoncé'nin, Michael Jackson'ın ölümü sonrasında onun hayatta olduğuna ve Sean "Diddy" Combs'un malikanesinde saklandığına dair iddialarda bulunduğu yönünde haberler yayılmasına rağmen bu söylentiler bazı doğruluk kontrolü platformları tarafından yanlışlanmıştı.

"She Knows" teorisi, Beyoncé’nin küresel çapta gizli olaylar, büyük komplolar veya önemli gelişmeler hakkında önceden bilgi sahibi olduğu ve bu bilgileri şifreli mesajlarla eserlerine yerleştirdiğini öne süren bir komplo teorisidir. Bu teoriye göre, Beyoncé sadece bir sanatçı değil, aynı zamanda üst düzey bilgiye sahip olan, perde arkasındaki güçler tarafından bilgilendirilen veya onların bir parçası olan biri. 

Teoriyi savunanlar, Beyoncé’nin şarkı sözlerinde, kliplerinde ve sahne performanslarında “gizli mesajlar” verdiğini iddia ediyor. Örneğin, Lemonade albümündeki bazı sözlerin gelecekteki toplumsal olaylara işaret ettiğini, Black is King projesinin sembollerle dolu olduğunu ve hatta Super Bowl’daki performanslarının belirli küresel olaylarla senkronize edildiği iddia ediliyor. “She Knows” ifadesi, hayranlar arasında da viral hale gelerek, Beyoncé’nin sıradan bir sanatçıdan daha fazlası olduğu fikrini pekiştiren bir şaka ya da ironi unsuru haline geldi.

Beyoncé ile ilgili yayılan bu çok çeşitli teorilerin bağlandığı çok daha büyük iki önemli teori var: İlluminati ve Yeni Dünya Düzeni. Beyoncé ve Jay-Z, müzik dünyasındaki güçlerini sadece yetenekleriyle değil, perde arkasındaki bağlantılarıyla da pekiştirdikleri iddialarıyla komplo teorilerinin merkezinde yer alıyor. Jay-Z’nin müzik endüstrisini yöneten elitlerle bağlantılı olduğu, Beyoncé’nin ise bu güç dengelerinin bir parçası olarak kariyerinde yükseldiği öne sürülüyor. İkilinin birlikte “sistemin içinde yükselmek için” belirli kurallara uyduğu ve sahne performanslarından şarkı sözlerine kadar her şeyin “şifreli mesajlar” içerdiği iddia ediliyor. 

Bu teoriler, özellikle Jay-Z ve Beyoncé’nin Sean "Diddy" Combs ile olan ilişkileri üzerinden daha da derinleşiyor. Diddy’nin yıllar boyunca sektördeki karanlık güçlerle bağlantılı olduğu ve Epstein ile yakın ilişkilerinin müzik endüstrisinde de etkileri olduğu iddia ediliyor. Beyoncé ve Jay-Z’nin, Diddy aracılığıyla bu elit ağın bir parçası olduğu ve bu bağların sektördeki güç dengesini kontrol ettiği öne sürülüyor. 

Özetle, Beyoncé’nin müzik piyasasındaki yükselişi ve etki alanı yıllar içinde sanatçıyla bağlantılı pek çok komplo teorisinin yayılmasına neden oldu. Ancak bu iddiaların önemli bir kısmının doğruluğunu kanıtlamak imkansız. Her komplo teorisinde olduğu gibi bu konuda da bazı gruplar, açıklamakta zorluk çektikleri her şeyi daha büyük ve ispatı imkansız bir noktaya bağlayarak açıklamaya çalışıyor.