Milletvekili koltuğunu İzmir’den alan Binali Yıldırım, Başbakan olmasından bu yana İzmir’e ilk ziyaretini 31 Mayıs 2016’da gerçekleştirdi. Hava alanında halka seslenen Başbakan Yıldırım İzmir’in son 20 yılda gelişimini tamamlayamadığını ancak yakın zamanda İstanbul’la yarışır bir hale getirileceğini ifade etti.
Başbakan Binali Yıldırım’ın demecindeki “gelişimini tamamlayamamak” ifadesi şehirlerin önceden tahmin edilebilir bir gelişim sürecine sahip olması gerektiği düşüncesine yol açıyor. Her ne kadar bir şehrin ekonomik ve teknik gelişim kapasitesi bir takım kriterlere göre hesaplansa ve bu doğrultuda stratejiler geliştirmek mümkün olsa da, mutlak bir gelişim doğrultusundan bahsetmek mümkün görünmüyor. Buradan hareketle Başbakan Yıldırım’ın demecini mutlak ölçülebilir bir iddia olarak analiz etmek yerine, İstanbul ve İzmir’in gelişmişlik düzelerini mukayeseli olarak ele alabileceğimiz bir bülten hazırladık.
Ekonomi ve Finans Anlamında İstanbul Açık Ara Türkiye Ortalamalarının Üzerinde
Türkiye nüfusunun yaklaşık olarak %18’i İstanbul’da yaşıyor ve yine ihracatın yaklaşık yarısı İstanbul’dan gerçekleşiyor. Kalkınma Bakanlığı tarafından 2013’de yayınlanan İllerin ve Bölgelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması (SEGE-2011) raporuna göre, imalat sanayii işyerlerinin yaklaşık üçte biri ve ülke genelindeki OSB’lerde üretim yapılan parsellerin yarıdan fazlası İstanbul’da bulunuyor. Daha önce 1996 ve 2003 senelerinde de yayınlanan, son sürümünde 8 başlık altında 61 değişkeni dikkate alan SEGE 2011 araştırması Türkiye’deki illeri sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeylerine göre tablodaki gibi sıralamış. Her ne kadar İstanbul’un ilk sırada aldığı tabloda İzmir, Ankara’nın ardından üçüncü sırada yer alıyor olsa da iki şehir arasındaki endeks değeri farkı iki mislinden fazla olmuş.

SEGE-2011 çalışmasına bezer bir diğer çalışma İş Bankası tarafından 2014 yılında yayınlanmış. İllerin gelişmişlik düzeyine odaklanan çalışmada illerin sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamaları hesaplanırken çeşitli alt endeksler (sosyal, ekonomik ve finansal vb.) dikkate alınmış. Çalışmada aşağıdaki tabloda yer alan 32’si ekonomik 17’si sosyal gelişmişlikle alakalı olan 49 kriterden faydalanılmış.

     Kaynak: https://ekonomi.isbank.com.tr/userfiles/pdf/ar_03_2012.pdf
SEGE-2011 ile benzer sonuçlar ortaya koyan İş Bankası çalışmasına göre toplam puanı 36,56 olan İstanbul birinci sırada yer alırken en yakın takipçisi Ankara 12,54 puanla ikinci, İzmir 8,84 puanla üçüncü sırada yer almış.
İstanbul’un İhracat Hacmi İzmir’in Yaklaşık 10 Katı
Türkonfed’in raporunda İzmir’in 60 milyar dolarlık ekonomi büyüklüğüyle Türkiye’nin üçüncü en gelişmiş ili olduğuna işaret ediliyor. Raporda ayrıca İzmir’in 2002’deki ihracat hacmi 2,7 milyar dolarken 2012 yılında 8,7 milyar dolara yükseldiği belirtilmiş. Ancak ihracat konusunda İstanbul çok uzun zamandır İzmir’in çok ötesinde. TÜİK’in iller bazında ihracat rakamlarını incelediğimizde  Başbakan Binali Yıldırım’ın vadettiği gibi İzmir’in İstanbul’a yetişmesi pek de olası gözükmüyor.

İllerin gelişmişlik düzeyini mukayese etmek için kullanılabilecek bir diğer yöntem de il bazında GSYH rakamlarına bakmak olabilir. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) yaptığı araştırmada 1992 ile 2013 yılları arasında illerin reel GSYH’lerini hesaplamış ve karşılaştırmıştır. Araştırmaya göre bu dönemde en fazla büyüyen iller, orta-yüksek gelirli iller olurken Türkiye’nin batısında yer alan, sanayi sektörü gelişmiş illerin büyümelerinde yavaşlama tespit edilmiş. TEPAV araştırmasına göre 2005 sabit dolar fiyatlarıyla İzmir ve İstanbul’un GSYH rakamları aşağıdaki tablodaki gösterilmiş. Görüldüğü gibi 2013 yılında 117 milyar dolara yaklaşan İstanbul’un GSYH’si 1992’den bu yana İzmir’in iki katından fazla olmuş.

Ekonominin Ötesindeki Değerlerde de Durum Benzer
Buraya kadar incelediğimiz kaynaklar ağırlıklı olarak ekonomik olarak ölçülebilir objektif değerlendirmeleri merkeze alıyordu. 2015 yılında ilk defa yayınlanan TÜİK İllerde Yaşam Endeksi ise diğerlerinden farklı olarak objektif değerler ve öznel algıları bir arada değerlendirme iddiasında. Bu çalışma endeksi; konut, çalışma hayatı, gelir ve servet, sağlık, eğitim, çevre, güvenlik, sivil katılım, altyapı hizmetlerine erişim, sosyal yaşam ve yaşam memnuniyeti olmak üzere 11 alanda ve 41 göstergeyle şehirlerdeki yaşam kalitesini ölçmek için kullanılıyor. Endeks değerlendirmesini 0 ile 1 puan arasında bir noktada alıyor ve bir şehir endeks değeri 1’e ne kadar yakınsa o şehirde daha iyi bir yaşam düzeyi olduğuna işaret ediyor.

Bu çalışmada en yüksek yaşam endeksine sahip il 0,6745 puanla Isparta oluyor. Isparta’yı sırasıyla 0,6737 ile Sakarya ve 0,6553 ile Bolu takip ediyor. Listede en düşük endeks değerini alan iller ise 0,2765 ile Muş, 0,2936 ile Mardin ve 0,2975 ile Ağrı oluyor. İzmir ve İstanbul’a bakacak olduğumuzda ise genel değerlendirmede İstanbul’un 5’inci İzmir’in ise 21’nci sırada yer aldığını görüyoruz. Farklı kategorilerde iki ilin yaşam endeksindeki sıralaması ise tabloda gösteriliyor. Görüldüğü gibi çalışma hayatı, gelir ve servet, sivil katılım, altyapı hizmetlerine erişim, sosyal yaşam ve yaşam memnuniyeti kategorilerinde İstanbul daha iyi bir sıralamaya sahipken konut sağlık, eğitim, çevre ve güvenlik kategorilerinde İzmir İstanbul’un üzerinde yer alıyor.
Kaynaklar
Kalkınma Bakanlığı SEGE 2011
İş Bankası İllerin Gelişmişlik Endeksi
Türkonfed Raporu
TEPAV İl Bazında GSYH Çalışması
TÜİK İllerde Yaşam Endeksi 2015