Farklılıklarla Bir Arada Yaşamak

Politika

İlk yayın :

31 Ocak 2023

Yazar:

Bir Arada Yaşarız Eğitim ve Toplumsal Araştırmalar Vakfı (BAYETAV) ve KONDA işbirliği ile yürütülen Bir Arada Yaşarız Araştırması, toplumda önyargı ve gerilim üreten, bir arada yaşamayı zorlaştıran atmosferlerin sebeplerini anlamak ama aynı zamanda söz konusu atmosferi aşmak ve “bir arada yaşamak” için toplumun sahip olduğu potansiyeli ortaya çıkarmak üzere hazırlandı ve gerçekleştirildi.

Bir Arada Yaşarız araştırması, nicel ve nitel veri toplama teknikleri kullanılarak iki koldan yürütüldü. Araştırmanın nicel verileri KONDA tarafından 8-11 Temmuz 2021 tarihlerinde 2132 kişiyle telefon görüşmesi yapılarak, nitel verileri ise 16 Haziran-31 Temmuz 2021 tarihleri arasında SAM Araştırma Danışmanlık tarafından 62 derinlemesine görüşme ve 12 odak grup görüşmeleri yapılarak toplandı. Bir Arada Yaşarız araştırması Mart 2022’de yayımlandı.

1.

Siyasette Farklılıklar Olmalı mı?

Toplumun geniş bir kesimi siyasette farklılıkların olması gerektiğine inanıyor. Görüşülen her 5 kişiden 4’ü siyasette farklılıklar olması gerektiğini söylerken her 10 kişiden 1’i farklılıkların olması gerektiğine ya da bu farklılıkların toplumsal gelişme için verimli tartışmalara yol açacağına inanıyor.

“Siyasette farklılıkların normal olduğunu, hatta bu farklılıkların toplumsal gelişmeye katkı sağlayacağını düşünen yüzde 80’e yakın bir orana sahip kitle bulunuyor. Bu kitle, toplumun büyük kesiminin kutuplaşma söyleminin yaygın olduğu böyle bir dönemde dahi siyasetteki farklı görüşlerin ülkeyi geliştireceğini ifade ediyor.

“Siyasette farklılıkların olması gerektiğini” söyleyenler daha çok üniversite mezunlarından oluşuyor. Lise altı eğitimlilerin yüzde 77’si, lise mezunlarının yüzde 76’sı, üniversite mezunlarının 81’i siyasette farklılıkların olması gerektiğini beyan ederken bu görüşe kesinlikle doğru diyenlerin oranı lise altı eğitimlilerde yüzde 14 üniversite mezunları arasında yüzde 24’lere yükseliyor.

2

Toplum Siyasi Görüşünü Nasıl Tanımlanıyor?

Araştırma da yöneltilen sorulardan biri de siyasi yelpazede kendilerini nerede konumlandırdıklarına ilişkin. Görüşülen kişilerin dörtte biri sol ve sağ ayrımında kendini hiçbir yere yerleştirmez iken yüzde 32 oranıyla kendi siyasi görüşünü “sağ “olarak konumlandıranlar ağırlıklı olarak ön plana çıkıyor. Her 100 kişiden 6’sı ortanın solu, 6’sı ortanın sağı, 11’i kendi siyasi görüşünü merkezde konumlandırıyor. Kendi siyasi görüşünü hiçbiri olarak tanımlayan yüzde 25’lik oran ise dikkat çekici.

Eğitim düzeyi yükseldikçe kendini solda konumlandıranların oranı yükseliyor. Lise altı eğitimlilerde yüzde 18 olan oran, lise mezunlarında yüzde 21, üniversite mezunlarında ise yüzde 24. Kendini ortanın solunda konumlandıranların oranı da eğitim düzeyindeki artışa paralel olarak yükseliyor. Lise altı eğitimlilerin yüzde 39’u, lise mezunlarının yüzde 28’i kendini sağda konumlandırırken, bu oran üniversite mezunlarında yüzde 19.