İddia şöyle;

29 Ağustos 2023 tarihinde bir Facebook kullanıcısı tarafından paylaşılan gönderide, Mustafa Kemal Atatürk tarafından 1923 anayasasına eklenen ve yabancıların Türkiye’de maden aramasını engelleyen bir kanunun  2004 yılında AK Parti tarafından yürürlükten kaldırıldığı iddia edildi.

İddia YANLIŞ
→ 1923 yılında yapılmış herhangi bir anayasa bulunmuyor. 1921 ve 1924 anayasalarında madenciliğe dair herhangi bir kanun yer almıyor.→ Yabancıların ülkedeki madencilik faaliyetleri Osmanlı döneminden bu yana devam ediyor.→ Mustafa Kemal Atatürk’ün cumhuriyetin ilk yıllarında yaptığı konuşmalar, yabancı sermayenin ülkeye girmesini destekler nitelikte.→ AKP’nin 2004 yılında değiştirdiği maden kanununda yabancılara verilen bir imtiyaz yok.
AK Parti Yabancıların Türkiye’de Maden Aramasını Engelleyen Kanunu Kaldırdı mı?
Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi’nin resmi internet sitesine bakıldığında Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm anayasalarına ulaşılabiliyor. 1921, 1924, 1961 ve 1982 anayasaları göz önünde bulundurulduğunda Mustafa Kemal Atatürk hayattayken katkıda bulunabileceği yalnızca iki anayasa var; 1921 ve 1924 anayasaları. 1923 yılında hazırlanmış bir anayasa ise bulunmuyor. Bu anayasalarda yabancıların maden çıkarmasını engellemeye ilişkin herhangi bir madde de bulunmuyor. 
1923 yılında 1921 Anayasası’nın bazı maddelerinde (madde 1, 2, 4, 10, 11, 12) değişiklikler yapılsa da, bu değişiklikler de yabancılar ve madenler ile ilgili değil. 1923 yılında yapılan değişikliklerin Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkelerini vurgulamak amacıyla yapıldığı görülüyor. 
Yabancıların Türkiye topraklarında maden faaliyetlerini yürütmesinin tarihi Osmanlı zamanına dayanıyor. 1861’de yürürlüğe giren ilk Maden Nizamnamesi ile Osmanlı’daki yabancı maden mühendislerinin sayısı artış göstermiş. Çünkü nizamnameye göre çeşitli eyaletlerde maden başmühendisleri ve onların altında yer alacak maden mühendisleri bulunması gerektiği kararı alınmış. 
1861 Maden Nizamnamesi aynı zamanda yabancıların maden işletmelerine hissedar olmasının önünü açıyor. 1870 yılına kadar yabancılar yalnızca yerli maden işletmecilerine ortak olarak madencilik faaliyetlerine katılabiliyorlar. Nizamname 1870 yılında değiştirilerek 1867 Protokolüne katılan devletlerin vatandaşlarının madencilik faaliyetlerini yürütebilmesine olanak tanınmış. Bu sayede yabancılar, herhangi bir yerli maden işletmeciliğine ortak olmadan bağımsız şekilde madencilik faaliyetlerini yürütmeye başlamış.
Cumhuriyetin ilk yıllarında alınan kararlara ve Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatta olduğu süredeki iki anayasaya bakıldığında, Osmanlı zamanından beri süregelen yabancıların maden faaliyetlerini engelleyecek herhangi bir değişiklik olmadığı görülüyor. Bu noktada Mustafa Kemal Atatürk’ün cumhuriyetin ilk yıllarında yabancı sermaye konusunda yaptığı konuşmalardan da yola çıkarak, ülkenin kalkınması için yabancı sermayeye sıcak baktığını söylemek mümkün. 
Mustafa Kemal Atatürk 1923’teki İktisat Kongresi’nin açılışındaki konuşmasından yabancı sermaye hakkında bir kesit:
“Bizim memleketimiz vasidir. Çok sayıda yabancı sermayeye ihtiyacımız vardır. Kanunlarımıza riayetkâr olmak şartıyla ecnebi sermayelerine lazım gelen teminatı vermeye her an hazırız. Ecnebi sermayesi sabit sermayemize inzimam etsin, bizim için ve onlar için faydalı neticeler versin.”
2004 yılında yabancıların maden aramasını engelleyen kanunun AK Parti hükümeti tarafından kaldırıldığı iddiası da yanlış. 2004 yılında maden kanunu üzerinde yapılan değişiklikler genel olarak maden işletmelerinin faaliyetleri ve ruhsatlandırmalar ile ilgili. Yabancılara imtiyaz sağlayacak herhangi bir ifade 2004 yılında yapılan değişikliklerin içinde yer almıyor. 

Sonuç olarak;

Mustafa Kemal Atatürk tarafından 1923 anayasasına eklenen ve yabancıların Türkiye’de maden aramasını engelleyen bir kanunun 2004 yılında AK Parti tarafından yürürlükten kaldırıldığı iddiası yanlış.