Erken seçim kararının açıklanmasıyla birlikte, siyasi partilerin hazineden aldıkları yardımlar konusu da tekrar gündeme geldi. Hangi partilerin yardımdan faydalanıp faydalanamayacağı, faydalanacaksa bunun hangi oranda olacağı merak edilen konular arasında. Biz de siyasi partilere yönelik Hazine yardımı ve seçim dönemlerindeki değişimleri inceledik.
Demokrasilerin vazgeçilmez unsuru olan siyasi partilerin faaliyetlerini gerçekleştirebilmek için belli bir finansmana ihtiyaç duyduğu bir gerçek. Bu finansman bağış, aidat, mülk gelirleri veya çeşitli parti etkinliklerinden elde edilen gelirler ile halledilmeye çalışılsa da, bunun yetersiz kalması siyasi partilere devlet desteği yapılması sonucunu çıkarmış, bu yardım ilk kez 1965 yılında kanunlaşarak gerçekleşmiştir. Fakat bu yardımın toplumda ve siyasi partiler arasında birtakım eleştirel tutumlar ortaya çıkardığını söylemek de mümkün. Yardım alamayan partilerin yapılanma ve seçimlere hazırlık konularında sorun yaşayarak meclis dışı kalması gibi sonuçlar ortaya çıkabiliyor.
Siyasi Partiler Kanununun 1 numaralı ek maddesine göre, Yüksek Seçim Kurulunca en son milletvekili genel seçimlerine katılma hakkı tanınmış olan ve genel barajı aşan siyasi partilere her yıl Hazineden ödenmek üzere o yılki genel bütçe gelirleri "(B) Cetveli" toplamının 5 binde 2’si oranında ödenek ayrılıyor. Yine aynı kanuna göre, belirlenen bu mali yardım, devlet yardımı yapılacak siyasi partiler arasında, bu partilerin en son genel seçim sonrasında Yüksek Seçim Kurulunca ilan edilen toplam geçerli oy sayıları ile orantılı olarak bölüştürülmek suretiyle her yıl ödeniyor. Buna ek olarak, partilere yapılan yardım tutarı, milletvekili genel seçiminin yapılacağı yıl normal yardımın üç katı, mahalli idareler genel seçim yılı için ise iki katı kadar gerçekleşebiliyor. Milletvekili genel seçimlerinde toplam geçerli oyların %3’ünden fazlasını alan siyasi partiler de seçim yılı yapılan devlet yardımlarından faydalanabiliyor. Partiler kendilerine yapılan bu maddi yardımı yalnızca parti ihtiyaçları veya parti çalışmalarının finanse edilmesinde kullanabiliyor.
Kim Ne Kadar Alıyor?
2018 yılı Bütçesi açıklandığında, Hazineden siyasi partilere yardım için ayrılan bütçe, kanunun belirttiği ölçülerde hesaplanmış ve yaklaşık 273,8 milyon TL olmuştu. Bu miktar, yardım alabilen siyasi partilerin bir önceki seçimlerde aldıkları oy yüzdeleri ile orantılı olarak bölüştürülmüş ve yaklaşık olarak AK Parti 139 milyon, CHP 71 milyon, MHP 33 milyon ve HDP de 30 milyon TL yardım almıştı.
Erken seçim kararının açıklanmasıyla beraber, partilere yine kanunun belirttiği üzere 2018 Ocak ayında yapılan yardımın 2 katına yakın bir ödeme daha yapılması durumu ortaya çıktı.

2015 Seçimlerinde Yardımlar Nasıl Gerçekleşmişti?
2015 yılında yine seçim olduğu için partilere normalde yapılan yardımın üç katına varan bir yardım yapılmıştı; dönemin Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, partilere yapılacak yardımlar için 531 milyon liralık ödenek ayrıldığını açıklamıştı. Bu miktar partiler arasında şöyle paylaştırılmıştı: AK Parti 298 milyon TL, CHP yaklaşık 115 milyon TL ve MHP yaklaşık 78 milyon TL. HDP milletvekilleri seçime bağımsız olarak girip sonradan grup oluşturdukları için bu seçimde devlet yardımından faydalanamamıştı.
Siyasi Partilere Devlet Yardımı Yapılmasına Dair Başka Örnekler Var mı?
Siyasi partilere devlet yardımı yapılması sadece ülkemizde gerçekleşen bir durum değil. Pek çok ülkede siyasi partiler devlet yardımlarından farklı modellerde faydalanabiliyor. Bu modeller incelenirken seçim dönemi yardımları ve düzenli yıllık yardımların yanında, doğrudan ve dolaylı yardım şeklinde birtakım ayrımlar olduğu görülebiliyor.
“Çifte finansman” adı verilen modelde partiler hem seçim dönemlerinde kampanya yardımı hem de düzenli yıllık yardımlardan yararlanıyor. Türkiye’nin de bu modele uyduğunu görüyoruz. Bu model aynı zamanda Almanya, Fransa, İspanya ve Avusturya’da da görülüyor. Fransa örneğinde, partilerin yardımlardan faydalanabilmek için var olan 147 seçim bölgesinin en az 88’inde %1 ve fazlası oranında oy alması gerekiyor.
Bir başka model ise İskandinav modeli olarak adlandırılıyor. Bu modelin görüldüğü ülkeler ise adından da anlaşılacağı üzere İsveç, Norveç, Finlandiya ve Danimarka; ayrıca Belçika’da da bu model görülüyor. Bu modelde siyasi partiler düzenli olarak devlet yardımı alıyor ve yan kuruluşları da düzenli olarak devlet tarafından destekleniyor; fakat partilerin seçim kampanyalarına yönelik finansman yardımları yapılmıyor.
Hollanda’da görülen yöntemde ise partiler doğrudan devlet yardımı almıyorken yan kuruluşları ciddi düzeylerde devlet yardımıyla destekleniyor. Kanada ve Avustralya’da ise yardımlar sadece seçim kampanyalarına yönelik yapılıyor. Son olarak “özel finansman modeli” İngiltere, İrlanda, Japonya, Yeni Zelanda ve İsviçre’de görülüyor ve bu sistemde kamusal yardımlar ya hiç olmuyor ya da çok sınırlı düzeylerde gerçekleşiyor.