Mart ayının ilk haftası deprem hakkında bilinç oluşturulması amacıyla Deprem Haftası olarak anılıyor. Tarihi boyunca acı dolu deprem deneyimleri yaşayan Türkiye, Asya ve Avrupa kıtalarının deprem kuşaklarının birleşme noktası olarak son derece riskli bir bölgede bulunuyor. Bu içerikte dünyadaki deprem kuşaklarını, deprem istatistiklerini ve olası bir İstanbul depreminin sonuçları üzerine yapılan çalışmaları inceledik.
Küresel Araştırmalara Göre Türkiye, En Riskli Coğrafyaların Kesişiminde Bulunuyor
1992-1998 yılları arasında gerçekleştiren ve küresel çapta en büyük deprem risk analizi çalışması olan Global Seismic Hazard Assessment Program (GSHAP), kıtalar düzeyinde deprem risk haritasını ortaya koyuyor. Çalışmaya göre deprem hareketlerinin en yoğun olduğu bölgeler Asya kıtasında yoğunlaşırken, Japonya dünyada en fazla depremin gerçekleştiği ülke olarak kayda geçiyor. Yine Asya kıtasındaki Endonezya ve Fiji gibi ülkeler son yıllarda depremden en fazla zarar gören ülkeler arasında yer alıyor. 2014 yılında 9,1 büyüklüğünde bir depremle sarsılan Sumatra'nın batı kıyıları tarihteki en büyük tsunami ile karşı karşıya kalmıştı ve 200 bin insan hayatını kaybetmişti. Avrupa kıtasının ise kuzey bölgeleri deprem riski açısından güvenli kabul edilebilirken, kıtanın Akdeniz'e kıyısı olan güney doğu kesimleri riskli bölgede yer alıyor. İtalya, Yunanistan ve Türkiye'nin batı kesimleri sismik hareketliliğin yoğun olduğu merkez bölgeler olarak kodlanıyor.

Depremler Nedeniyle Yılda 50 Bin Kişi Ölüyor
ABD merkezli Deprem Riskleri Araştırma Programı ise tüm dünyada gerçekleşen depremlerle ilgili verilere tek elden ulaşmanın mümkün olduğu bir kaynak. Kaynağa göre, tarihte kayıt altına alınan en büyük deprem 22 Mayıs 1960 yılında Şili'nin Bio-Bio bölgesinde gerçeklemiş. 7.000 insanın hayatını kaybettiği tahmin edilen Büyük Şili Depremi 9,5 şiddetindeydi ve yaklaşık 10 dakika sürmüştü. İstanbul'un da önemli ölçüde etkilendiği 1999 Gölcük depreminin sadece 45 saniye sürdüğü düşünüldüğünde Büyük Şili Depremi'nin kıyametten farksız olduğunu hayal etmemek mümkün değil. Neyse ki bunun gibi 8 ve üzerindeki şiddete sahip depremler 2000-2017 yılları arasında yılda ortalama 1,3 kez gerçekleşirken, 7 ve üzerindeki yıllık ortalama deprem sayısı ise 15,2 olmuş. 2000-2015 yılları arasında depremler nedeniyle yılda ortalama 50.100 kişi hayatını kaybetmiş.

İstanbul Olası Bir Depreme Ne Kadar Hazır?
Bu sorunun cevabı İstanbul'da yaşayan ve şehre baktığında iç içe girmiş bina yığınından fazla bir şey göremeyen birçok insan için son derece ürkütücü. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından belirlenen, deprem sonrası kurulacak çadır kentler için tahsis edilen alanların birçoğunda bugün maalesef AVM, toplu konut ve rezidanslar yükseliyor. Türk Mühendisler ve Mimar Odalar Birliği (TMMOB) tarafından yayınlanan "İstanbul Depreme Hazır mı?" raporunda da, İstanbul'da 470 tane olan deprem toplanma alanı sayısının 77'ye düşürüldüğü bilgisine yer veriliyor. Rapora göre İstanbul'da 7,7 şiddetinde bir deprem olması durumunda 625 bin insan hayatını kaybedecek. Yukarıdaki tabloda görüleceği üzere son 17 yılda dünya genelinde yaşanan depremlerde bir yılda hayatını kaybeden kişi sayısının en fazla olduğu 2004 senesinde dahi ölüm sayısı 298 bin civarındaydı.