Yüzde 2,9 büyüme demek, esasında vatandaş fakirleşiyor demek.
Yüzde 2,9 büyüme demek, esasında vatandaş fakirleşiyor demek.
CHP’nin Ekonomi Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir milletvekili adayı Selin Sayek Böke, Cihan Haber Ajansı muhabiri ile yaptığı röportajda yüzde 2,9’luk ekonomik büyümenin fakirleşmeye işaret ettiğini iddia etti.
Fakirlik Nasıl Ölçülebilir?
Böke’nin demecinde fakirlik ile ekonomik büyümenin yavaşlaması arasında orantısal bir ilişki kurulduğu fark edilmektedir. Bu durumda GSYH’da büyümenin yavaşladığı yıllarda fakirliğin artıp artmadığını incelememiz gerekecek. Ancak fakirliğin ölçülmesi için genel geçer bir yöntemin varlığından söz etmek güçtür. Yine de yerel ve uluslararası medya ve araştırma kuruluşlarında ele alınan “Sefalet Endeksi” (Misery Index) yönteminden faydalanabiliriz. Sefalet Endeksi, Amerikalı iktisatçı Arthur Melvin Okun (1928-1980) tarafından geliştirilen, ülke ekonomisindeki değişimleri basit bir şekilde izlemeye yarayan bir yöntemdir. Sefalet endeksi puanı hesaplanırken ülkedeki işsizlik oranı ile enflasyon toplanır. Çıkan sonuç ne kadar yüksekse, ülkedeki sefalet o kadar fazladır sonucuna varılır. Tabloda son on yıldaki enflasyon ve işsizlik oranlarını kullanarak, Türkiye’nin sefalet endeksi puanını hesapladık ve bunu GSYH büyüme oranıyla karşılaştırdık. Sefalet oranının en yüksek olduğu üç yılı kırmızıyla, en düşük olduğu üç yılı ise sarıyla işaretleyerek sefalet ile büyüme hızı arasında nasıl bir ilişki olduğunu gözlemledik.
Görüleceği üzere ekonomik olarak büyümenin durduğu, hatta küçülmenin yaşandığı 2009 senesinde sefalet oranı en yüksek seviyededir. 2010 senesinde ise büyüme oranı, bir önceki eksi değere göre büyük artış göstermiş olsa dahi, sefalet oranı yüksek bir oranda kalmayı sürdürmüştür. Büyüme oranının yüzde 2,2’ye indiği 2012 senesinde ise sefalet oranı en yüksek üçüncü değerine ulaşmıştır. Tablonun bu kısmına bakıldığında büyümedeki yavaşlamayla, yoksulluk ya da sefaletin artması arasında bir ilişki olduğu sonucu çıkarılabilir. Ancak büyüme oranının yüzde 3-4 aralığında değiştiği 2013-2014 döneminin, aynı zamanda sefalet oranının en düşük seviyede olduğu yıllara tekabül etmesi düşündürücüdür.
Sefalet Endeksi’nin Gösterdikleri
Sonuç olarak “sefalet endeksi” yönteminin de gösterdiği üzere, büyüme oranı ile yoksulluk arasında bir ilişki olduğunu ve Türkiye’de büyümenin yavaşladığı dönemlerde, yoksulluğunu arttığını söylemek mümkündür. Ancak bu yöntemle değerlendirme yapılırken, tek tek yıllar bazında çalışmak yerine üçer ya da beşer yıllık dönemler halinde çalışma daha sağlıklı sonuçlar verecektir.
Sonuç olarak CHP Ekonomi Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir milletvekili adayı Selin Sayek Böke’nin iddiasında kayda değer ölçüde doğruluk payı vardır diyebiliriz.