Enerji alanında geldiğimiz önemli seviyeye rağmen AB müzakerelerinde tıkanan fasıllardan birinin enerji olmasını da manidar buluyorum. Eksik ne söyleyin, cevap yok.
Enerji alanında geldiğimiz önemli seviyeye rağmen AB müzakerelerinde tıkanan fasıllardan birinin enerji olmasını da manidar buluyorum. Eksik ne söyleyin, cevap yok.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Enerji Piyasaları Zirvesinde Türkiye’nin enerji alanında önemli aşamalar kat ettiğini, buna rağmen enerji faslının hala neden açılmadığı ile ilgili Avrupa Birliği’nin verecek cevabı olmadığını iddia etmiştir.
AB Komisyonu, Türkiye'nin enerji faslı tarama sürecini Haziran 2006'da tamamlamıştır ancak Mart 2007'de hazırlanan tarama sonu raporu, Güney Kıbrıs Rum yönetiminin blokajı nedeniyle hala AB Konseyi’nde görüşülememiştir. Bu nedenle Türkiye’deki hakim algı, enerji faslının açılmamasının temel sorumlusunu Güney Kıbrıs’ın fasıla koyduğu blokaj olarak görmektedir. Benzer şekilde İngiltere’nin Avrupa Bakanı David Lidington, 26 Şubat 2014’de Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada Türkiye’nin enerji faslı için hazır olduğunu, Güney Kıbrıs tarafından bloke edilen enerji faslı üzerindeki blokajın kaldırılması gerektiğini ifade etmiştir.
Gerçekten de enerji faslı üzerindeki blokajın kaldırılması sürecin başlaması için temel gerekliliktir ve Güney Kıbrıs’ın enerji faslı üzerindeki blokajı aleni şekilde siyasi gerekçelere dayanmaktadır. Yine de blokaj konusunu bir kenara bırakıp, Avrupa Komisyonu’nun 2014 Türkiye İlerleme Raporu’nda, enerji sektörünün AB’ye müktesebatına uyumu ile ilgili görüşlerini incelemekte yarar var.
Rapor, Türkiye’nin enerji performansını enerji güvenliği, enerji piyasası, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği başlıklarında ele almaktadır. Rapor enerji güvenliği konusunda Gürcistan ve Bulgaristan ile yapılan elektrik iletim hatlarını AB’nin bütüncül enerji güvenliği açısından önemli gelişmeler olarak yorumlamaktadır. Enerji piyasası bakımından yapılan idari düzenlemeleri takdir eden rapor rekabete dayalı ve özel sektörün katılımını teşvik eden bir enerji pazarının giderek olgunlaşmasını da olumlu karşılamaktadır. Özellikle enerji borsası işlevi görecek olan Enerji Piyasaları İşletme Anonim Şirketi’nin (EPİAŞ) kuruluş aşamasına gelmesi önemli bir gelişme olarak kaydedilmektedir. Bu alanda öne çıkan sıkıntılar ise enerji kayıp-kaçaklarının hala yüksek seviyelerde olması ve fiyat mekanizmalarının serbest piyasa gerekliliklerini karşılayacak düzeyde şeffaf ve maliyet temelli olmayışı olarak sıralanmaktadır. Diğer taraftan ağırlıklı olarak hidrolik enerjinin katkıları sayesinde, üretilen toplam enerji içinde yenilenebilir enerjinin payının yüzde 29’u bulması ve böylece birçok AB ülkesinin üzerine çıkması da raporda öne çıkarılan başarılı uygulamalar arasındadır.
Özet olarak 2014 İlerleme Raporu’na göre Türkiye’nin enerji alanındaki en önemli eksiklikleri enerji verimliliği, fiyatlandırma ve bürokratik yapının idari kapasitesi alanlarındadır. Rapor buna rağmen ağırlıklı olarak olumlu bir tondadır ve bütün olarak Türkiye’de enerji sektörünün performansının AB ile uyum açısından ileri seviyeye ulaştığını değerlendirmektedir.
Fasıllar, açıldıktan sonra aday ülkelerin süreç içinde AB standartlarına uyum sağlaması mantığıyla hazırlanmış mekanizmalardır. Bu durumda Türkiye bir takım eksikliklere rağmen, en azından fasıl sürecine başlaması son derece olası görünmektedir. Güney Kıbrıs’ın fasıl önüne koyduğu blokaj faslın açılmasını engellemektedir. Yine de 2014 İlerleme Raporu’nda öne çıkan bir takım eksiklikler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dikkate almadığı ‘cevaplar’ olarak yorumlanabilir.
Sonuç olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iddiasında kayda değer ölçüde doğruluk payı vardır.