2015'in 4'üncü çeyreğinde yüzde 5,7 oranında, yılın tamamında ise yüzde 4 düzeyinde bir büyüme oranı elde eden Türkiye, bu performansı ile 2015 yılında 23 Avrupa Birliği üyesi ülkeden daha hızlı büyümeyi başarmıştır.
Büyüme Hızımız ile AB İçinde Neredeyiz?
Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, TÜİK’in 2015 yılına ait büyüme verilerini, yaptığı yazılı bir açıklamada değerlendirdi. Türkiye’nin büyüme hızının 2015’in 4. çeyreğinde %5,7 olduğunu kaydeden Elitaş, bütün yılın ise %4 olduğunu belirtti. Ayrıca Türkiye’nin bu oranlarla, 23 Avrupa ülkesini büyüme hızı anlamında geride bıraktığını da kaydetti.
Türkiye, 2015 yılında Ne Kadar Büyüdü?
Mustafa Elitaş’ın bu değerlendirmesinde ilk kısmı 2015 yılına ait büyüme verileri oluşturmaktadır. Elitaş’ın iddia ettiği bu rakamları TÜİK’in sitesinden karşılaştırdığımızda, Türkiye’nin 2015’in son çeyreğinde %5,7, yılın tamamında da %4 büyüdüğünü görebiliriz. Dolayısıyla, Elitaş’ın açıklaması ile TÜİK verileri arasında herhangi bir çelişki bulunmamakta, Elitaş veriler konusunda doğru bir bilgi vermektedir.
Türkiye’nin Büyüme Hızı AB Üyesi Ülkelere Kıyasla Başarılı mı?
Elitaş’ın iddiasının ikinci kısmı ise Türkiye’nin bu büyüme oranı ile 23 tane AB üyesi ülkeyi geçmesi üzerine kurulu. TÜİK’in Türkiye için açıkladığı veriler ile 28 tane AB üyesi ülkeyi karşılaştırdığımız zaman bu tablo ile karşılaşmaktayız:
Tablodan da rahatlıkla görüldüğü gibi, Türkiye’nin büyüme hızını geçen yalnızca 5 ülke vardır: İrlanda, Malta, Lüksemburg, İsveç ve Çek Cumhuriyeti. Geri kalan 23 ülke Türkiye’nin gerisinde kalmıştır. Dolayısıyla Elitaş’ın bu değerlendirmesi de doğrudur.
Peki, ekonomik büyüme verileri bu şekilde düz bir mantık ile mi okunmalıdır? Büyüme istatistiklerine, ortalamalarına bakılınca yalnızca sayısal bir sıralama mı yapılmalıdır? Bir ülkenin ekonomik başarısının tek ölçütü bu mudur? Bu soruların cevabı büyük oranda karşılaştırılan ülkelerin sanayileşmelerinde gizlidir. Şöyle ki; Almanya, Fransa, İngiltere gibi ülkelerin büyüme hızının çevre ülkelere göre düşük olmaları, çoğu zaman ekonomik gidişatın bu ülkelerde kötü gitmesi şeklinde değerlendirilemez. Adı geçen ülkeler, sanayileşmelerini büyük oranda tamamlamış ülkelerdir. Dolayısıyla yıllık büyüme beklentileri de tablodan da görüleceği üzere, %1-2 civarındadır. Son olarak, AB ortalamasına baktığımız zaman da yıllık büyüme ortalamalarının %1,8 olduğunu görmek mümkündür.
Yine de Türkiye bu büyüme hızı ile başarılı sayılabilir mi? Türkiye’yi ekonomik beklentiler açısından hemen hemen aynı skalada değerlendirebileceğimiz Polonya, Macaristan ve Bulgaristan gibi ülkelerle karşılaştırdığımızda bir başarı sergilediğini söylemek mümkündür. Ancak Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihsel olarak büyüme ortalaması zaten %4,5-5 civarlarında olduğundan, 2015 yılına ayrı bir önem atfetmek pek yerinde olmayacaktır.
Toparlarsak, Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş’ın TÜİK’ten aktardığı sayısal veriler ve bunların AB ülkeleri ile kıyaslanması doğrudur. Ancak iddianın bağlamında ciddi oranda sıkıntı olduğu için kayda değer oranda doğruluk payı vardır.