Recep Tayyip Erdoğan T.C Cumhurbaşkanı

IMF'ye giden biz olmadık ki, IMF'ye giden CHP zihniyeti oldu. İlk IMF'ye kapılarını açan CHP oldu.

18 Şubat 2019 tarihinde Isparta 'da söylendi.
Okuma Süresi    2 Dakika
Konu : Güvenlik , Politika

IMF-Türkiye İlişkileri

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 18 Şubat 2019’da Isparta Halk Meydanı’nda düzenlenen mitinge katıldı. Mitingde halka seslenen Erdoğan, yapmış olduğu konuşmada Türkiye’de Uluslararası Para Fonu (IMF)’ye kapılarını ilk açan partinin Cumhuriyet Halk Partisi olduğunu iddia etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu iddiasını analiz ederken, TBMM resmi internet sitesinde eski hükumetler bölümünü ve IMF tarafından yayınlanmış olan, Türkiye ile yapılan stand-by anlaşmaları verilerini inceledik.

Türkiye'nin IMF ile İlişkileri

Türkiye, 1944 yılında ABD’nin New Hampshire eyaletinde kurulan IMF’ye 11 Mart 1947 tarihinde üye oldu. O dönemde Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ve CHP hükümeti tarafından yönetilen Türkiye, IMF’nin kurulduğu ilk yıllarda bu organizasyona üye olan 41. ülke konumundaydı. Bununla birlikte Türkiye, şu anda 189 farklı ülkenin üye olduğu IMF ile şu ana kadar tam 19 farklı stand-by anlaşması gerçekleştirdi.

Finansal sorunlar yaşayan veya dış ödeme sıkıntısı çeken üye ülkelerin ihtiyaç duydukları zamanlarda finansal destek alabilmek için başvurdukları IMF’ye, Türkiye ilk olarak 1960 yılında bu şekilde başvurdu ve IMF ile 1 Ocak 1961 tarihinde ilk stand-by anlaşmasını gerçekleştirdi. Türkiye o dönemde 27 Mayıs 1960’da gerçekleştirilen askeri darbe sonucunda oluşturulan Milli Birlik Komitesi başkanı ve 4. Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel ve onun oluşturmuş olduğu hükümet tarafından yönetilmekteydi.

Türkiye, IMF’ye 1947 yılında 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü döneminde, dünyada 41. ülke olarak üye olsa da IMF ile ilk anlaşmasını CHP iktidarı döneminde değil, 1961 yılında Milli Birlik Komitesi başkanı ve 4. Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel döneminde gerçekleştirdi. Bu anlaşma 1961 yılında gerçekleştiğinde dünyada tam 71 ülke IMF üyesiydi.

Günümüzde halen aktif bir IMF üyesi olan Türkiye’de güncel olarak tartışılan “IMF’ye gitme” konusunun finansal bir anlaşma odaklı olduğu bir gerçek. Ancak Cumhurbaşkanı’nın ifadesinde üyeliğe mi, finansal yardıma mı vurgu yaptığı net değil.

Sonuç olarak;

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İddiasında Kısmen Doğruluk Payı Vardır.

Bu iddia kontrolüne dair itirazlarınız varsa bize ulaşabilirsiniz.
Yayın Tarihi:   21 Şubat 2019