Yargıdan memnuniyet oranlarının çok yukarıda olması işin doğası gereği mümkün görünmüyor. Yargıya işi düşenlerin yarısı kaybediyor, yarısı kazanıyor ... Buna rağmen 2016’da yargıdan memnuniyet yüzde 52,4 oldu. Bu iyi bir rakamdır.
Türkiye'de Yargı Memnuniyeti Oranlarının Seyri
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, TBMM Genel Kurulunda milletvekillerinin sorularını yanıtladı. “Adalet var mı?” sorusuna uzunca bir cevap veren Bozdağ, işin “doğası” gereği yargı memnuniyetinin yüksek olamayacağını ifade etti.
Yargıdan memnuniyet oranlarının çok yukarıda olması işin doğası gereği mümkün görünmüyor. Yargıya işi düşenlerin yarısı kaybediyor, yarısı kazanıyor ve kazanan da istediği gibi kazanamıyor. Buna rağmen 2016 yılı itibarıyla yargıdan memnuniyet yüzde 52,4 oldu. İşin doğası gereği zorluk da var. Buna rağmen 52,4'tür. Bu iyi bir rakamdır. Yargıya güven ise yargıya işi düşenlerle beraber işi düşmeyen bütün vatandaşların yargı hakkındaki kanaatini ifade eder.
Bozdağ’ın ifadelerini, %52,4’lük memnuniyet oranının Türkiye’nin geçmiş yılları ile kıyaslandığında iyi bir rakam olup olmadığı ve dünyanın farklı yerlerindeki yargı memnuniyetleri ile kıyaslandığında, bu rakamın “doğal” olup olmadığı açısından inceledik.
Türkiye Sosyal-Siyasal Eğilimler Araştırması’na Göre Yargıya Güven %35,5
AB’de Yargıya Güven %24 ila %85 Arasında Değişiyor
Eurobarometer’in 2013 tarihli “Justice in the EU” çalışması AB vatandaşlarının ulusal yargı sistemine duydukları güven algısını ölçmeyi amaçlıyor. Çalışma, AB genelinde halkın ortalama %53’ünün ulusal yargı sistemine güvendiğini, %43’ünün ise güvenmediğini ortaya koyuyor. 28 AB ülkesinden 13’ünde, anketi yanıtlayanların %50’den fazlası yargıya güven duyduğunu ifade etmiş. Finlandiya’da ve Danimarka’da yargıya güven oranı %85’lere çıkarken, Slovenya, Slovakya ve Çek Cumhuriyeti’nde oran %24-25 seviyesinde. Bu çalışmaya konu olan ülkeler arasında Türkiye yok, dolayısıyla çalışma özelinde Türkiye’yi kıyaslamaya dahil edemiyoruz.
Türkiye’de Yargıya Güven Oranı Yıllar İçinde Dalgalı Seyrediyor
Diğer taraftan Dünya Değerler Atlası’na 1989-2014 yılları arasında Türkiye özelinde bakacak olursak, yargıya güven oranının dalgalı bir seyir izlediği göze çarpıyor. Çalışmaya göre 1990’ların başında yargıya güven oranı %62 seviyesindeyken 2005-2009 arasında %76’ya kadar yükselmiş. Oran 2010 sonrasında ise tekrar düşüşe geçerek %67’ye kadar gerilemiş.
Görüldüğü gibi Türkiye’de adli hizmetlerden memnuniyet ve yargıya güveni ölçen, farklı çalışmalar mevcut. Adli hizmetlerden memnuniyet kavramı, daha ziyade devletin sağlamakla yükümlü olduğu bir kamu hizmetinin, vatandaşların ihtiyaç ve isteklerinin karşılanması ile doğan maddi tatmin duygusunun varlığına (ör: adli kurumların ve insan gücü kapasitesi) işaret ederken, yargıya güven konusu çok daha temel bir insan ihtiyacına; adil ve bağımsız yargılanma hakkına işaret ediyor. Ancak iki kavramı birbirinden tamamen ayırmak anlamlı olmayacaktır. Adalete güvenin tesis edilemediği bir yapıda, hizmet kalitesinin iyi olması pek akla yatkın gelmiyor.
Türkiye özelinde yargıya güven yıllar içinde dalgalı bir seyir izlemekle birlikte, anlamlı bir iyileşme olduğunu söylemek mümkün değil. Farklı güncel çalışmalar, yargıya güven konusunda %35 ila %67 arasında değişen oranlar ortaya koymakla birlikte, uluslararası çalışmalarda, diğer ülkelerle karşılaştırıldığında Türkiye ortalamasının, AB ortalamasına ve ekonomik güç bakımından kendisine benzeyen ülkelere yakın olduğu görülüyor. Ancak yargıya güvenin Türkiye’dekinden çok daha yüksek olduğu ülkeler mevcut. Bu durumda, yargı süreçlerinde her zaman bir kazanan ve bir kaybeden olduğu varsayımıyla, “işin doğası gereği” yargı memnuniyetinin düşük olduğunu söylemek doğru olmayacaktır. Yargı memnuniyeti konusu, kazan-kaybet odaklı bir rekabet düzeninin aksine, bağımsız ve adil bir sistemin varlığı ile açıklanabilir.
Sonuç olarak yargıya güven değerleri Türkiye’dekinden çok daha yüksek olan ülkelerin varlığı ve geçmiş yılları dikkate alarak, yargıdan memnuniyet seviyesinin iyileştirilebileceği anlaşıldığı için, yargı memnuniyetinin düşük olması doğal bir durum olarak kabul edilemez. Yargı memnuniyetinin düşük olmasını doğal olarak kabul etmek, daha iyisinin yapılabileceği ihtimalini göz ardı ediyor. Diğer taraftan, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın öne sürdüğü %52,4’lük yargı hizmetlerinden memnuniyet oranı TÜİK’in çalışması ile desteklenebildiği için iddiada kısmen doğruluk payı vardır.