Ayşen Gürcan Meclis Dışı Cumhurbaşkanı Başdanışmanı

2008’de Aile Kurumu başkanıyken, ceza mahkemelerinden aile cinayetleri ve teşebbüsleri ile ilgili istatistik istemiştik. Oradaki istatistiklerle şu anki istatistikler arası çok değişmedi. Yani artış yok.

5 Aralık 2016 tarihinde Burdur 'da söylendi.
Okuma Süresi    5 Dakika
Konu : Sosyal Politikalar
Doğruluk
DOĞRULUK PAYI
Yayın Tarihi: 5 Aralık 2016 Son Güncelleme: 7 Aralık 2016

Aile İçi Şiddet Olayları Bakanlığa Göre Artmıyor

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Ayşen Gürcan, Burdur’da Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nde düzenlenen bir söyleşiye katıldı. Gürcan, bir gazeteciden gelen kadın cinayetlerinin artıp artmadığına ilişkin soruyu şu şekilde yanıtladı:

“2008 yılında Aile Kurumu başkanıyken, ceza mahkemelerinden aile cinayetleri ve teşebbüsleri ile ilgili bir istatistik istemiştik. O dönem farkındalık çok artmıştı. Oradaki istatistiklerle şu anki istatistikler arası çok değişmedi. Yani artış yok. Sadece şu var. Aile cinayeti dediğimiz şeye basın biraz daha ilgi gösteriyor. Toplumun farkındalığı arttı. Eskiden kol kırılır yen içinde kalır düşüncesi vardı. Bu anlamda çıkan sorunlar çok fazla yansıtılmazdı. Şimdi artık bu noktada zaten devlet olarak politika üretiliyor.”

Kadınların Yüzde 40’ı Yaşamlarının Herhangi Bir Döneminde Şiddete Maruz Kalıyor

Türkiye’de aile içi şiddet ve kadın cinayetleri konusunda düzenli yayınlanan ve kamuya açık resmi kaynaklara ulaşmak kolay değil. Örneğin, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından yayınlanan ve Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri tarafından yürütülen Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması’nın ilki 2008’de ikincisi ise ancak 2014’te gerçekleştirildi. Araştırma, kadınların aile içinde maruz kaldıkları şiddeti duygusal, fiziksel ve cinsel şiddet gibi türlere ayırıyor. Araştırma için yapılan anketler ile kadınların yaşamlarının herhangi bir döneminde ve son 12 ayda maruz kaldıkları şiddet vakalarının tespit edilmesi amaçlanmış. Aile içi şiddetle ilgili bu iki araştırma 2008-2014 arasında şiddet vakalarında az da olsa düşüş olduğunu ortaya koymakla birlikte, kadınların %40’ının hayatlarının bir döneminde fiziksel ve/veya cinsel şiddete maruz kaldıklarını göstermesi açısından düşündürücü.

2008’de Aile Kurumu başkanıyken, ceza mahkemelerinden aile cinayetleri ve teşebbüsleri ile ilgili istatistik istemiştik. Oradaki istatistiklerle şu anki istatistikler arası çok değişmedi. Yani artış yok. 1

Kadın Cinayetlerinin Takibinde Sivil Toplum ve Bağımsız Medyanın Rolü

Kadın cinayetleri konusunda da düzenli resmi veriye ulaşmak kolay değil. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve Bianet gibi sivil toplum ve bağımsız medya kuruluşları konuyla ilgili düzenli basın taraması yaparak toplumu bilgilendirmek için çalışıyor. Ancak kuvvetle muhtemel ki aile içi, eski eş ve erkek arkadaş tarafından işlenen cinayet sayısı basın taramasıyla ortaya çıkan sonucun da üzerinde. Aşağıdaki tabloda her iki kaynağın derlediği kadın cinayetleri sayıları yer alıyor. Özellikle Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu verileri, cinayetlerde bir artış olduğunu ortaya koyuyor.

2008’de Aile Kurumu başkanıyken, ceza mahkemelerinden aile cinayetleri ve teşebbüsleri ile ilgili istatistik istemiştik. Oradaki istatistiklerle şu anki istatistikler arası çok değişmedi. Yani artış yok. 2

Cinsel ve Fiziksel Şiddet Artıyor

Son olarak BM Avrupa Ekonomik Komisyonu’nun (UNECE) resmi ulusal kaynaklardan faydalanarak hazırladığı, cinsiyete göre maruz kalınan şiddet türleri derlemesini inceledik. Ancak bu çalışmada failin aile içinden ya da yabancı olması ayrımı yapılmamış. Daha doğrusu Türkiye failin kurban ile olan ilişkisi konusunda veri temin etmediği için UNECE de böyle bir sınıflandırma gösteremiyor. Kaynak incelendiği zaman failin kimliği ile ilgili veri temin edebilen başka ülkeler için bu bilgiye ulaşmanın mümkün olduğu anlaşılıyor. Çalışmanın metodolojisi incelendiği zaman 2007 ve sonrası için bir değişikliğe gidildiği de görülüyor. 2007 ve öncesindeki veriler sadece yargıya taşınan vakaları kapsıyorken, 2008’den sonraki veriler polise intikal eden olayları kapsıyor. Ayrıca 2014 yılı için özel bir durum olduğu belirtilmiş. Gerekçesi açıklanmamakla birlikte bu yıldaki cinayet sayıları trafik kazalarını da içerdiği belirtiyor. Bu nedenle 2014’deki cinayet sayısı bir önceki yıla göre iki kattan fazlaymış gibi görünüyor. Her halükarda 2008’den bu yana şiddet ve cinayet vakalarında bir artış olduğu ise ortada.

2008’de Aile Kurumu başkanıyken, ceza mahkemelerinden aile cinayetleri ve teşebbüsleri ile ilgili istatistik istemiştik. Oradaki istatistiklerle şu anki istatistikler arası çok değişmedi. Yani artış yok. 3

İncelediğimiz kaynaklar farklı manzaraları ortaya koyuyor. Bakanlık yayını 2008-2014 aralarında aile içi şiddet vakalarında bir artış olmadığını belirtirken, kadın cinayetleri hakkında bilgi içermiyor. Sivil toplum tarafından yapılan basın taramaları ise cinayetlerde bir artışa işaret ediyor. Son olarak UNECE’nin Türkiye’deki mahkeme ve polis kayıtlarından derlenerek yapılan çalışması ise cinayet sayılarında ciddi bir artış ortaya koymazken, fiziksel ve cinsel şiddet vakalarında ciddi bir artış olduğunu gösteriyor.

Bu durumda Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ayşen Gürcan’ın iddiasında kısmen doğruluk payı vardır.

Sonuç olarak;

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ayşen Gürcan'ın İddiasında Kısmen Doğruluk Payı Vardır.

Bu iddia kontrolüne dair itirazlarınız varsa bize ulaşabilirsiniz.
Yayın Tarihi:   5 Aralık 2016 Son Güncelleme:   7 Aralık 2016